Çam ormanları içinde öğrencilerine tertemiz bir hava sunan Maltepe Üniversitesi 1997’den beri eğitim veriyor.
Ne yazık ki tüm kurumlarda olduğu gibi işin reklam kısmı mükemmel ancak mezun ve öğrenciler tarafından paylaşılan bilgiler acı gerçekleri çıkarıyor ortaya.
Varan 1: Yerleşkede kafe ve restoranların olduğu ve yurtlara servis yapıldığı bilgisine öğrenciler ne kafe ne de başka bir şey yok diyerek tepki veriyor. Tabi öğrenciler biraz abartmayı sever hadi bunu ciddiye almayalım diyorum.
Varan 2: Ulaşım sorunu olmadığı bilgisine ise otobüs çilesi bitmek bilmiyor diye cevap veriyor öğrenciler. Ayakta üst üste ulaşım ne yazık ki pek çok üniversitenin çilesi. Ancak özellikle de yağışlı havalarda öğrencilerin fazlasıyla mağdur olduğu, otobüsten inip binalara gelene kadar zaten yeterince ıslandıkları ve özellikle de hafta sonu sınavlarında otobüs bulamama problemlerinin fazlasıyla yaşandığını söylüyorlar.
Varan 3: Üniversite bilgisinde iki senede bir zam yapıldığı bilgisine karşılık her sene zam yapıldığı iyice ticarethane mantığının gözetildiği ve yaz okulu için öğrencilerin bırakıldığı gibi yorumlar mevcut.
Bu çelişkilere karşın üniversite Avrupa Komisyonu tarafından AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) ve Diploma Eki Etiketleri ile ödüllendirilmiştir.
Maltepe Üniversitesi uluslararası bir üniversite olduğunu ise UA, TASSA, İMHE Üyelikleri, 75 üniversite ile imzalanan ERASMUS Değişim Programları göstermeye çalışmaktadır.
Aynı zamanda Maltepe Üniversitesi Türk kültürüne bağlılık yemini etmiş ve bunu da mezuniyet kokteylinde pilav, döner ve ayran vererek ispatlamıştır. J
Üniversite hakkında daha iyi bilgi sahibi olmak için gelin Ekşi Sözlükten “parola58” isimli kullanıcının yazdıklarına kulak verelim.
“Bi sürü para alıyolar, bi gün geçince faiz işletsin diye taksitleri zorunlu banka hesabına yatırtıyolar ama karşılığında kırtasiyesel bir geri dönüş olmuyor.
Kollu sandalyede ders işliyoruz, masa yok! iki tane kitap açmak gerektiğinde birini kollu sandalyenin koluna, diğerini kucağımıza açıyoruz. Rektör yardımcısı dersimize giriyor, bunu şikayet ettiğimizde geveliyor. Lan internet çağındayız, ben şuraya laptopumu açıp, derste konuştuğumuz şeylerden örnekler (haber,rapor vs.) vermek istiyorum dedim, apıştı kaldı kadıncağız.
Yönetimsel bokluklarından biri de okulun lokasyonunu benimseyememiş yöneticileri. sanırsam bu arkadaşlar sahil kenarında oturuyolar ve alıklar. Sahil tarafında sulu kar yağarsa o rakımda, o yükseklikte kar gövdeyi götürür hesap edemiyorlar! o yüzden öğrencilerin sınava girmek için kar altında yarım saat yürümelerini normal karşılıyorlar. o yüzden aynı sınava 3 ayrı seansta öğrenciler giriyor, aynı sorular da sorulunca ilk girenlere olan oluyor. Bu esnekliği kullanan bi abimiz var, önümüzdeki dönem onu kendime rol model alıcam. Adam görevim var dedi, sınavların nerdeyse hepsine gelmedi (ki görevi vardı, olayı ben abartıyorum). bizden soruları aldı, bizden iki üç hafta sonra girdi aynı sınavlara, sonuç ba ortalama oldu. Sistemin açığını kullanan bu abimize saygılarımı sunuyorum, benim gözümde en sağlam anarşisttir bölümde.
Kayıt yenileme döneminde ders seçimi falan derken her okulun sistemi kitlenir. bu memleketin normalleşen abukluklarından biridir ama okulun santrali telefon açmaz mı lan?! kendini dış dünyaya kapatan santral nerde görülmüş?
Para verilecek okul değil, üzerine para vermesi gereken bir okul. özeller zaten boktan, o kadar para bayılacaksanız beşiktaş-taksim taraflarında eski dersane binası olan okullara bayılın. ortamlarda insan yaşayan yerde okuyom dersiniz, ben 19h’ye bindiğim zaman okula yaklaştıkça geriliyorum zombi neyin saldıracak diye. Parola 58 “
Eh ne demişler en iyi yaşayan bilir, yaşayandan dinledik ve biz kenara çekiliyoruz. Artık karar sizin J