Grafik Tasarım Okumam İçin Kaç Puan Almam Gerekir

Zorlu üniversite maratonunu atlattığımız şu zamanlarda herkes şimdiden gireceği bölümün hayalini kuruyor ve buna göre son sürat çalışmalarına devam ediyor. Ama bu çalışmaların yanı sıra yeteneğine güvenen arkadaşlar ise daha farklı bölümlere yönelmek istiyor fakat istediği bölüm hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olamıyor. Bunun önemli olanlar listesinin neredeyse en başını grafik tasarım bölümü oluşturuyor.

Her insan farklı yetenekte ve kabiliyette doğar. Bunun bilincindeyiz fakat gerekli yönlendirmeyi kendimize, çocuğumuza ya da öğrencimize yapamadığımız sürece o yeteneğin sönümlenecek olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun için iyi bir yönlendirme ve iyi bir analiz şart koşulmuş oluyor. Grafik Tasarımı bölümü, önemli bir bölüm olup gerçekten yetenek, yaratıcılık ve azim gerektiren bir meslek, bir alandır. Bu alanda pek çok fırsat bulunmaktadır. Bu bölümle ilgili olarak ilgili üniversiteler, öncelikle bu bölümün meslek lisesi bölümünü bitirmişleri alıyor ve ardından kalan yedek kontenjanı ise YGS puanı üzerinden girecek öğrencilere bırakıyor. Öncelikle kendi mesleğini tercih eden meslek lisesi mezunu öğrenciler gireceği için ne kadar kontenjan kalacağı tahmini belirsizdir.

Böyle bir durumun olması yanı sıra, bazı üniversiteler YGS puanı dışında bir de yetenek sınavları ile alıyorlar. Bu durum ise gerçekten yeteneğinizi göstermek harika bir fırsat olacak belki de daha kaliteli bir eğitim alacağınıza işarettir. Bu yetenek sınavlarında ise sizi bir ressam adayı gibi görürler ve bu şekilde el ile bir çizim gerçekleştirirsiniz. Bu yetenek sınavları ile çeşitli özel ve devlet üniversitelerine girmeye hak kazanırsınız. Bölüm puanları ise üniversiteye göre değişebilir.

Bölüm puanları ile alakalı olarak konu ile ilgili birçok web site bulunmaktadır. Bu web sitelerden liste puanlarına ve son dönemin sınav taban ve tavan puanlarını inceleyebilirsiniz. İnternette ufak bir araştırma yaparakda bunu görebilirsiniz. Ülkemizde grafik tasarım haricinde pek çok bölüm için bu eğitim web siteleri siz öğrencilere hizmet veriyor, sizin için araştırmalarını gerçekleştiriyorlar. Buradan yapacağınız incelemeler doğrultusunda sizin yapmanız gerek tek şey kalıyor, o da çok çalışmak.

Erasmus Nedir?

Erasmus konusunu üniversitede iken sürekli duymuşuzdur ya da biz de şahit olmuşuzdur. Hatta erasmus programına katılmak için can atan arkadaşlarınız kesinlikle olmuştur. Belki siz bile erasmusa gitmek istiyorsunuzdur. Bu konumuzda Erasmus Programını inceleyecek ve erasmus programına nasıl katılacağınızı anlatmaya çalışacağız.

Erasmus programı, üniversiteler arasında ülkeler arası işbirliğini teşvik ederek; öğrencilerin ve eğitimcilerin Avrupa’da eğitim amaçlı karşılıklı değişimini sağlayarak; programa katılan ülkelerdeki eğitim ve iş çalışmalarının ve alınan derecelerin akademik olarak tanınması, uygulanması ve şeffaflığın gelişmesine katkıda bulunarak bu amacı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Daha kaliteli yükseköğretim sunan Avrupa’da mezunlar daha tecrübeli, iş dünyasının beklentilerine daha fazla ve daha hızlı bir şekilde cevap veren kişiler ve çalışanlar olacaklardır.

Erasmus programı, Avrupa’daki yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile her alan ve koşulda iş ortaklığı yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile ortak hareket etmesi yeni şeyler keşfetmesi ve üretmesini amaçlamak için karşılık hibe yani mali destek sağlarlar.

Erasmus programı, sunduğu çok yönlü hareketlilik olanağı ile Avrupa halklarının birbirlerini algılama problemi ve önyargı sorunun yükseköğretim çevrelerinde çözmesine hizmet etmektedir. Erasmus programı sayesinde 1987 yılından günümüze kadar 1,5 milyondan fazla yükseköğretim öğrencisi, bu programın katkılarından yararlanmış ve Avrupa’daki kültürel ve bilgi deneyimi ile kendine fırsat imkanı sunmuştur. Bu program sayesinde 3 milyondan fazla öğrenci erasmus programına dahil olmuştur.

Bu programdan yararlanmak isteyen öğrencilerin;

  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları
  • “Veya başka ülkelerin vatandaşı olmakla birlikte Türkiye’de bir okulda, meslek okulunda, yükseköğretim kurumunda veya yetişkin eğitimi veren bir kurumda kayıtlı öğrenci olmaları veya ilgili yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde Türkiye’de bir işte çalışıyor olmaları veya Türkiye’de yaşıyor olmaları gerekmektedir.”

Erasmus sayesinde öğrencilik hayatına yeni bir pencere açmak istiyorsanız. Muhakkak katılmalı ve kendinizi bu programla birlikte geliştirmeye adamalısınız. Bununla birlikte bu programdan sağlayacağınız destek ve belgeler ile iş hayatına daha hızlı ve emin adımlarla girebilir ve kariyer planı belirlerken bu fırsatlar sayesinde hızlı gelişme sağlayabilirsiniz.

En Yüksek Maaşlı Meslekler

Gelişen dünya pazarında mesleklerde hızla gelişmekte ve ortaya yeni meslekler çıkmaktadır. Bununla birlikte pazarın ihtiyacına göre çeşitlilik kazanan mesleklerde arz talep meselesine göre maaş ve primleri yükselmektedir. Kimi meslekler eskilerden beri yüksek maaşlı ve prestijlidir. Kimisi de gelişen dünya pazarında bir ihtiyaç olarak doğmuş, gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Bu durumu göz önüne alarak da öğrenci arkadaşlarımız kendilerine göre bir meslek seçme durumunda kalıyorlar.

Sizlere bugün bu yazımızda en yüksek maaşlı mesleklerden bahsedeceğiz ve prestijli yanlarını anlatmaya çalışacağız. Her birinizin hedefleri olmasına rağmen çoğu öğrenci arkadaşımız ise kendilerine belirleyeceği hedefleri daha yeni yeni belirlemekte ve seçici olmaktadırlar. Biz sizlere bu konuda yardımcı olmaya çalışıyor ve sizlere olumlu bir yönlendirme yapmak için bu yazımızda yüksek maaşlı mesleklerden bahsediyoruz.

  • HOSTES

Havacılık ve ulaşım sektörü devreye girdiği günden beri hiçbir zaman tükenmeyecek ve her zamanda maaşı yüksek kalacak mesleklerden biridir. Bu meslekte yabancı dil bilmeniz sizlere maaşınız konusunda artı değer sağlar. Ne kadar çok dil o kadar çok maaş ve prim demektir. Aynı zamanda sizlere pasaport, otel ve tatil imkanları da sizleri bekliyor olacaktır. Yurtdışı ve yurtiçi seferler ayrı ayrı programlandığından, çalışma günleriniz ve tatil günleriniz de buna göre değişiklik gösterecektir.

  • ECZACILIK

Bu meslek ise yılların ölmeyen mesleği olarak kabul edilir. Bu meslek sayesinde kendinize ait bir işyeri ve çalışma ortamınız olur. Günümüzde dahi caddelerde pek çok eczane olmasına rağmen çoğu hatta hepsi yıllarca ayakta durur ve iş yapmaya devam ederler.

  • KAPTANLIK

Göründüğünden zor fakat herkesin arzuladığı prestijli bir meslektir. Bu meslekte uzun zamanlar denizde kalabileceğiniz gibi uzun zamanlı bir tatil de yapmanız mümkündür. Bu seferlere çıkmanız demek, sizlerin çok yüksek miktarlarda maaşlar kazanabileceğiniz anlamına gelir. Aynı zamanda çok da prestij kazanmanıza yarar sağlayabilir.

  • DOKTORLUK

Yılların değişmeyen yüksek maaşlı kült bir meslekğidir. Bu meslek yıllardır annelerimiz ve babalarımız tarafından dilden düşmez ve çoğu zaman ince bir hesaplama içinde bile bulunurlar. Bu meslek yıllardır ölmeyen ve sürekli ayakta kalan ve kalmaya devam edecek olan yüksek maaşlı mesleklerden biridir.

Üniversiteye Nasıl Hazırlanmalıyım?

Öğrenciler olarak hayalinizdeki üniversiteyi hayalinizdeki bölümü kazanmak istediğinizi biliyoruz. Bir üniversite okumak, yeni tecrübeler edinmek ve sonunda o diplomayı hakkıyla alabilmek. Bunu yapabilmek için önünüzde zorlu bir sürecin olduğunu belirtmemize gerek yok bunun farkında olmanız ve bunun bilincinde olmanız çok önemli. Ama çok kafa karıştırıcı bir süreç olduğunu iyi biliyoruz. Bu dönemde pek çok yol ayrımları, önemli kararlar ve seçenekler olacak ve bu seçenekler arasında kendinizi boğulmuş hissedeceksiniz. Bunu yaşamınızı önlemek amacıyla sizlere üniversiteye nasıl hazırlanacağınıza dair bilgilerimizi aktarmak istiyoruz.

  • Kendinize güvenin. Bu işin özü, kendinize güvenmekten geçer. Potansiyelinizin bilincinde olun ve bunu bildiğiniz andan itibaren özgüveninizi eksiltmeyin.
  • Karar verin. Sınava girmeyi düşünmeden önce sınava çalışma konusunda karar verin bu kararı aklınızdan bir gün eksik etmeyin. Karar vermek bu işin en önemli parçalarından biridir.
  • Hedefinizi belirleyin. Bu yola baş koyarken belirli bir hedefinizin olması şart. Kaç net, kaç puan ya da hangi bölüm, hangi üniversite? Bunun hedefini belirlemeniz sizler için bir artıdır ve bu sayede çalışmak için kendinize bir odak noktası belirlemek en doğrusu olur.
  • Kaynak belirlemek. Sınava çalışırken her kaynağın doğru olduğunu söyleyemeyeceğiz. Çünkü her kaynağı incelemek kafanızın karışmasına neden olacaktır. Doğru kaynak çalışmasını yapmak için iyice araştırmalı ve bununla ilgili birçok alternatifi ve ana hedefi belirlemelisiniz.
  • Düzenli çalışma disiplini. Disiplinsiz bir çalışma, ölü çalışma demektir. Bunun için verimli ve disiplinli çalışma yapmaya özen göstersin. Arada bir olacak kaçamaklar göz ardı edilebilir fakat bunun tekrar etmemesi çalışma durumunun verimli bir hale gelmesi gereklidir.
  • Kendinize zaman ayırmayı unutmayın. Kendinize zaman ayırmanız bu konuda çok önemli. Her zaman sürekli yoğun tempoda çalışmak dikkatinizi dağıtabilir ve temponuzu düşürebilir. Bunu dikkate alarak kendinize zaman verin. Kendinizle ilgilenin ve kendinize değer verdiğinizin farkında olun. Bunu düzenli ve verimli saatlerinizi kısıtlamayacak şekilde yapın. Bunu günlük rutin bir düzende yaparsanız kendinizi rahatlamış ve huzurlu hissedeceksiniz.
  • Destek alın. Bu çalışma döneminde elbette psikolojik bazı durumlar görülebilir. En başta anksiyete, depresyon gibi belirtiler bu dönemde çıkabilir. Bunu engellemek için muhakkak profesyonellerden destek alın. Profesyonel destek dediğimiz rehber öğretmeniniz ve sizin için kaliteli vakit ayırabilecek bir psikolog sayesinde hem çalışmanıza hem de zaman zaman oluşacak bunalımlara karşı sizlere yardımcı olacaklardır.

Endüstri Mühendisliği Ne İş Yapar?

 

Gelişen sektörde artık mühendisliğin daha fazla olduğu şu zamanda endüstrinin önemi hız kazanmaktadır. Gelişen dünya çapında ekonominin ve sektörün en önemli kaynağı endüstri ve endüstriyel kaynaklar olmuştur. Bununla birlikte ekonomi yeni bir mesleği ortaya çıkarmıştır; “Endüstri Mühendisliği”…

Çoğu öğrenci arkadaşımızın da merak ettiği bir meslek olan endüstri mühendisliği konusunda sizlere bu yazıda cevap vereceğiz ve yardımcı olmaya çalışacağız. Ama bu mesleği nasıl bir işleyişinin olduğunu öğrenmeden önce bu meslek ile alakalı olan bir konuyu da sizler için açıklamamız gerekiyor. Endüstri nedir konusu. Bu konu ile açılışı başlatarak sizlere bu meslek hakkında yeterli bilgileri vermeye çalışacağız.

Endüstri, insanların ihtiyacı doğrultusunda ortaya çıkmış olan ürün ve nesnelerin doğru ham madde ve yapıyla yapılmasını amaçlayan ve bunu makinelerle sürekli üretim haline getirmeye çalışan ve bunu başaran, sanayi sisteminin en önemli merkezidir. Endüstri sayesinde şu anda bile evimizde, üstümüzde, çevremizde bulunan bütün ürünler yapılmaktadır. Bu sayede endüstri, sanayi ve üretimin bel kemiğini oluşturmaktadır. Endüstri sayesinde hem işimiz kolaylaştırılmıştır ve aynı zamanda makineleşme sayesinde sürekli üretime geçilerek toplu pazar alanına hız kazandırarak üretimi seri hale getirmiştir.

Böylelikle pek çok ürün, üretim ve tüketim talebine hızla cevap vermiş olup, gelişen dünya ekonomisine hızlı bir sermaye ve ürün-ücret ikilem çalışmasını sağlamıştır. Sanayinin en önemli kolu olan endüstri için ise bu döngüyü profesyonel bir şekilde devam ettirmesi beklenen bir yönetici, bir düzenleyici açığı ortaya çıkmıştır ve bu mesleğin doğuşu böyle başlamıştır.

Endüstri mühendisi ise; çalışan bu döngüyü daha kolaylaştıracak, matematik, fizik ve istatiksel verilerden yararlanarak ölçüyü ayarlayacak ve talebe hızlıca yanıt verecek ya da çözüm sağlayacak kişidir. Endüstri hayatımızın her alanındadır ve endüstri mühendisleri ise sanayinin ve üretimin var olduğu her alanda çalışıp kendini gösterebilen bir meslektir. Bu meslekte çalışan insanlar ham maddenin, malzemelerin tedarikini, üretime katkısı olacak materyallerin daha kolay kullanılması ve temin edilmesi konusunda çözümler ve analitik yanıtlar arayan ve bunu uygulamaya geçirmeyi hedefleyen insanların.

Üniversite Lise Gibi Mi?

Her lise öğrencisinin ya da yeni başlayacak olan üniversite öğrencisi arkadaşların sorduğu muazzam bir sorudur; üniversite lise gibi mi? Bu konu hakkında sizlere bir şekilde açıklama getirerek konuyu anlatmaya çalışacağız.

Üniversite büyük bir kurumdur. Üniversite okumanız demek artık profesyonel bir eğitim almaya başladığınızın göstergesidir. Eğitim ve dersler konusunda çok farklı çeşitlilik, fazlasıyla edinilmiş ve uygulamaya konmuş bir düzendir. Bu düzen gereksizmiş gibi görülebilir. Bizler için de en başta böyle olmuştu fakat sonradan yavaş yavaş gerekliliğini anlamış olduk.

Dersler konusunda kendinizi özgür hissedebilirsiniz. Derse girmeyebilir ya da başka bir kişiye imza attırabilirsiniz. Ama bu özgürlüğün tehlikeli olduğunu vize ve final sınavlarında anlayacaksınızdır. Derse girmediğinize o özgürlüğü tattığınıza pişman olacaksınız. Bununla birlikte belirli düzen ve kuralda işleyen bir eğitim kurumunun aynı zaman da özgürlük sağlaması sizlere garip gelecek fakat o olgunluğun ve bilincin yavaş yavaş oturmasıyla ne kadar gerekli bir durum olduğunu anlayacaksınız.

Üniversitenin ortamı ve arkadaş ortamı lise gibi değildir. O eski çıldırırcasına eğlenme dönemleri sizler için geride kalmış demektir. O günlere ne yazık ki elveda demek zorunda kalacaksınız. Fakat en samimi, en saygılı ve en içten arkadaş ortamının da bu dönemde geleceğini, yavaş yavaş oturacağını da sizlere söylemek isteriz.

Üniversite, lisedeki gibi ağır şakaları ve laubaliliği kabul etmez. Artık reşit olmuş on sekiz yaşınıza ulaşmış ya da geçmiş bireyler olarak bu okula girersiniz ve bu da ciddi bir sorumluluk anlamına gelir. Dersler konusunda ise dersler belirli periyotta, bir düzende ilerlemez. Ders programında kimi zaman ara boşluklar görebilirsiniz. Kimi zaman günde sadece iki ders varken kimi günlerde sabahtan akşama kadar ders olduğunu görürsünüz. Bu durum sıkıcı gibi görünse de bu zamanları iyi değerlendirip iyi bir şekilde tahlil ettikten sonra sizler için keyifli bir hale gelecektir.

Diyeceğimiz odur ki, üniversite tam olarak liseye benzemez belirli bazı benzerlikler taşır ve çoğu zaman çeşitli farklılıklara rastlarsınız. Üniversite artık sizin büyüme evresinden çıkıp olgunluk seviyesine ulaştığınız bir eğitim kurumudur ve siz de bu profesyonelliğe ayak uydurmak durumunda kalacaksınız.

Yazılım Mühendisliği İçin Kaç Puan Almam Gerekir

YGS dönemi maratonu atlatılmış iken ders çalışmaları bir yana dursun öğrenciler bölümleri için hayati kararlar vermeye başladı bile. Bu noktada önemli olan yapacağınız seçimler olacağı için bu konuda iyice düşünmeniz faydanıza olacaktır. Herkes farklı farklı bölümler tercih etmek istiyorlar ve hedefledikleri şeyleri kazanmak için çalışıyorlar. Bununla birlikte araştırmaları da buna göre yapmak önemlidir.

Bu yazımızda da çok merak edilen, tam olarak bilinmesi gereken bir meslek daha var, yazılım mühendisliği. Günümüz teknolojisinde önemli bir yeri olan bu meslek, bilgisayarların hayatımıza iyice girmesi ile birlikte yavaş yavaş adını bizlere duyurmuş oldu. Günümüz teknolojisinde büyük önem taşıyan bu meslek, çoğu insan için bir şey ifade etmeyebilir. Bu konuda bilgilenmek öğrencilerin yararına olacağı gibi ebeveynlerin de yararına olacağına inanıyoruz.

YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ NEDİR?

Yazılım mühendisliği, bir hedef ve sisteme ulaşmak adına oluşan sistematik yapıyı geliştirmek, sınamak ve kontrol etmek işidir. Bu işlemler bilgisayarda çeşitli programlar vasıtası ile yapılmaktadır. Yazılım mühendisliği, yazılımla bir program yapmak gibi olsa da o programın yapılacağı yazılımı da üretmek demektir. Bu meslekle alakalı şu an ülkemizde ve global dünyada pek çok meslek bulunmaktadır. İşletim sistemi yazılımından tutun da oyun ve mobil programların üretilmesine kadar pek çok alternatif seçenek bulunmaktadır. Bilgisayarın temel kodlamasından başlayan bu süreçten tutun en uç noktadaki programa kadar yazılım mühendislerinin iş yapma olanağı vardır. Genelde kişisel bilgisayar yani PC olarak adlandırdığımız bilgisayar ve sistemleri üzerinden çalışırlar.

Bölümün puan konusu ise LYS’ den öğrencileri kabul etmektedir. Özellikle Fen-Matematik kısmını iyi çalışması gereken öğrencilerin bu bölüm konusundaki taban ve tavan puanlarını internetten araştırma yaparak bulabilirsiniz. Bunun için pek çok bölüm hakkında puan tablosu hazırlayan ve tahmini tablolar oluşturan web siteleri de bulunmaktadır. Bu konuda uzun yıllardır bu işi yapan eğitim kurumları ve siteler bulunmaktadır. Bu puanları öğrenebilmek adına çevre dershanelerden de destek alabilir ve rehber öğretmeninize de danışabilirsiniz. Bu şekilde pek çok alternatifin olduğu şu zamanlarda tek yapmanız gereken şey kazanmaya odaklanmak ve çalışmak.

Sabancı Üniversitesi

Sabancı Üniversitesi Hacı Ömer Sabancı Vakfı önderliğince 1994 yılında Sabancı topluluğu tarafından kurulma kararı alınmış ve Ekim 1999 ‘da da ilk eğitim – öğretim hayatına başlamıştır. Sabancı Üniversitesi vakıf üniversitesidir. Üniversite, Türkiye’de liberal bilimler eğitimi veren tek yükseköğretim kurumudur. Liberal bilimler sistemi altında tüm öğrenciler ilk yıllarında bir çekirdek ders grubuna tabii tutulur. İkinci sınıfa geçtiklerinde ise belirli bir bölüme odaklandıktan sonra, ikinci sınıflarındaki deneyimlerinin sonucunda bir program seçerler.

Sabancı Üniversitesi’nin kurulum süreçleri, yükseköğrenim kurumlarının kurulup işletilmesi hakkının vakıf ve özel üniversitelere tanınmasının ardından başlamıştır. Sabancı Topluluğu, Hacı Ömer Sabancı Vakfı önderliği ile Sabancı Üniversitesi’nin kuruluşunu 1994 yılında kararlaştırmışlardır. 1995 yılının Ağustos ayında 22 farklı ülkeden, çeşitli üniversitelerden, bilim merkezi ve disiplinlere mensup 50’yi aşkın bilim adamı, araştırmacı, öğrenci ve iş adamı İstanbul’da düzenlenen bir konferansla bir araya gelmiştir. Bu konferans ile kurulacak üniversitenin felsefesi, “ Birlikte yaratmak ve geliştirmek “ olarak belirlenmiştir. Düzenlenen bu konferans, öğrenci eğilimleri araştırmalarıyla destek gören tasarım komitelerinin çalışmaları ve akademik programları izledi.

5 Haziran 1996 tarihinde yasalaşan kanun ile birlikte Sabancı Üniversitesi kuruluşuna hak verilmiştir. Bunun üzerine 31 Temmuz 1997 yılında üniversite kampüsünün temelleri atılmaya başlanmıştır. İlk üniversitelerini de Ekim 1999’da karşılayarak eğitim – öğretim hayatını başlatmıştır.

Sabancı Üniversitesi 3 fakülte ve 1 dil okulundan oluşmaktadır.

  • Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
  • Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
  • Yönetim Bilimleri Fakültesi
  • Diller Okulu

Sabancı Üniversitesi Türkiye’nin ilk bölümsüz üniversitesidir. Alışılagelmiş bölümleştirme sisteminin disiplinler arası etkileşimi engellediği, öğrenimde kısıtlı uzmanlaşmaya neden olduğu gerekçesi ile bölümler bulunmamaktadır. Sabancı Üniversitesi’nde öğrenim görmek isteyen öğrenciler ise tercih yaparlarken bölümleri değil, okumak istedikleri fakülteleri tercih ederler.

Üniversiteye hak kazanan öğrencilerin iki yıl süren Temel Geliştirme Programı’na başlamaları için İngilizce yeterlilik sınavından başarılı geçmeleri gerekmektedir. Temel Geliştirme Programı iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamadı fen bilimleri ve sosyal bilimler eğitimi alan tüm öğrenciler ikinci aşamada ise öğrenim görmek istedikleri programın derslerinin eğitimlerini almaktadırlar.

Koç Üniversitesi

1993 yılında İstanbul’da eğitime başlayan Koç Üniversitesi bir vakıf üniversitesidir. İlk yıllarında İstinye’de eğitim veren okul, 2000 yılında Rumelifeneri yolu üzerinde bulunan kalıcı kampüsüne taşınmıştır. Koç üniversitesi faaliyetlerine 400 öğretim üyesi ve 5130 öğrencisi ile bu noktada devam etmektedir.

Koç Üniversitesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Fen, Mühendislik, Tıp Fakülteleri, Hukuk Fakülteleri ve Hemşirelik Yüksekokulu ile eğitimlerini sürdürmektedir. Üniversitede 22 lisans, 27 yüksek lisans ve 13 doktora programı bulunmaktadır. Vakıf üniversiteleri arasında Koç Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi yıllık lisans bedelinin en yüksek olduğu 2 üniversitedir. 2015 yılı itibari ile Koç Üniversitesi’nde bir yıllık eğitim ücretinin bedeli; 44 bin TL’dir. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi ise 60 bin 600 TL ile eğitim vermektedir. Tıp Fakültesi’ne bursu olmayan öğrenciler alınmamaktadır.

1969 yılından bu yana kuruluşlarından beri, yaşamın en temel gereksinimleri olan sağlık, eğitim ve kültür alanlarında yoğun faaliyetler gösteren Vehbi Koç Vakfı (VKV), Sadberk Hanım Müzesi, Koç Özel Lisesi, Atatürk Kitaplığı gibi önemli yatırımlarının ardından Vehbi Koç’un hayali olan üniversitelerini de kurmuşlardır.

Vehbi Koç’un çok değerli bir sözüdür ki; “ Sermaye bulunur, makine alınır, teknoloji transfer edilir ancak iyi eğitiliş insan gücü yoksa netice almak zordur.” Koç Üniversitesi Vehbi Koç’un değerli ilkeleri ile yönetilmekte ve öğrencilerine bu ilkeler ile eğitim vermektedir.

Koç Üniversitesi’nde Yer Alan Fakülteler:

  • İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
  • Fen Fakültesi
  • İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi
  • Mühendislik Fakültesi
  • Hukuk Fakültesi
  • Tıp Fakültesi

Koç Üniversitesi’nde Yer Alan Yüksekokullar:

  • Hemşirelik Yüksekokulları

Koç Üniversitesi’nde Yer Alan Enstitüler

  • İşletme Enstitüsü
  • Fen Bilimleri ve Mühendislik Enstitüsü
  • Sosyal Bilimler Enstitüsü
  • Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Koç Üniversitesi’nde seçim ile başa gelen bir Öğrenci Konseyi bulunmaktadır. Konsey başkanı aynı zamanda Üniversite Akademik Kurulu’na da katılım hakkına sahiptir. Öğrenci velilerine okulun eğitim olanakları ve üniversite içindeki gelişmeler konusunda bilgilendirme yapılır. Üniversitede sosyal ve kültürel gibi alanlarda değişik faaliyetler gösteren, Öğrenci Dekanlığı’na bağlı 50’yi aşkın öğrenci kulübü ve organizasyonları bulunmaktadır.

Yeditepe Üniversitesi

İstanbul’da eğitim veren Yeditepe Üniversitesi, İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı (İSTEK Vakfı) tarafınca 4142 sayılı yasa gereğince 1996 yılında kurulmuştur. Yeditepe Üniversitesi Yüksek Öğrenim Yasası çerçevesinde kamu tüzel kişiliği, mali ve idari özerkliği bulunan bir vakıf üniversitesidir. Üniversitenin kurucusu Bedrettin Dalan’dır. Atatürkçü düşünceler ışığında, Atatürk ilke ve inkılaplarına tam bağlı laik, çağdaş, yenilikçi, araştırmacı, temel kültür konularına ve teknolojiye tam hakimiyet gösteren, dünya kültürlerine erişmiş olan, özbenliği bulunan güçlendirilmiş gençler yetiştirmeyi hedeflemektedir.

Üniversite çağdaş eğitim programları ve uygulamaları ile bilgi çağına yönelik eğitimler vermektedir. Üniversite ana yerleşimi “ 26 Ağustos Yerleşimi” olarak bilinmekte ve anılmaktadır. 26 Ağustos Yerleşimi, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Kayışdağı’nın eteklerinde 125 bin m2 bir alandadır. Yerleşim 26 Ağustos 2000 yılında açılmıştır ve adını Türk tarihindeki öneminden almıştır. Diş Hekimliği dışındaki tüm fakülteler, lisans ve yüksek lisans eğitimleri 2000 – 2001 yıllarından beri 26 Ağustos Yerleşimi ’nde yapılmaktadır. Diş Hekimliği Fakültesi ve Uygulamalı Hastahanesi Bağdat Caddesi üzerinde ve eğitim bu alanda verilmektedir.

Tüm tıbbi branşları için poliklinik hizmetlerinin yer aldığı Bağdat Caddesi Polikliniği Göztepe’de, Göz Merkezi de Balmumcu Beşiktaş’ta hizmetlerini sürdürmektedir. Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi D100 karayolu üzerinde Bostancı’da 2005 – 2006 yıllarında hizmete girmiştir.

Yeditepe Üniversitesi’nde Yer Alan Fakülteler:

  • Diş Hekimliği Fakültesi
  • Eczacılık Fakültesi
  • Eğitim Fakültesi
  • Fen ve Edebiyat Fakültesi
  • Güzel Sanatlar Fakültesi
  • Hukuk Fakültesi
  • İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
  • İletişim Fakültesi
  • Mühendislik Fakültesi
  • Mimarlık Fakültesi
  • Sağlık Bilimleri Fakültesi
  • Ticari Bilimler Fakültesi
  • Tıp Fakültesi

Yeditepe Üniversitesi’nde Yer Alan Enstitüler:

  • Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  • Fen Bilimleri Enstitüsü
  • Sosyal Bilimler Enstitüsü
  • Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  • Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarihi Enstitüsü

Yeditepe Üniversitesi’nde Yer Alan Uygulamalı Bilimler Yüksekokulları:

  • Gayrimenkul Yatırımı ve Yönetimi
  • Gümrük İşletmeciliği

Yeditepe Üniversitesi lisans düzeyinde sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve eğitim bilimleri alanlarında eğitim vermektedir. Ayrıca Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi alanında da eğitimlerini sürdürmektedir. Yeditepe Üniversitesi lisansüstü eğitimlerini ise Kayışdağı 26 Ağustos Yerleşimi ve Göztepe Yerleşimi ‘nde sürdürmektedir.