Üniversite Ortamı Mı Lise Arkadaşları Mı?

Herkesin bir dönem akıllarında olduğu zaman zaman özlenen zaman zaman hiç aramadığımız bir durumun ikilemidir üniversite ortamı ve lise arkadaşları. Kimimiz lise ortamını özler durur kimimiz üniversite ortamının yeniliğine katılır ve orada yaşamaya devam ederiz. Kimimizin eskide kalır gözü kimimiz ise yeniliğe yelken açmıştır çoktan. “Üniversite ortamı mı? Lise arkadaşları mı?” konumuz.

Hepimiz aynı dönemden geçtik ya da geçiyoruz. Ya da bu iki durumu birden yaşamamış genç arkadaşlarımız olabilir. Bu iki ortamdan bahsederken elimizden gelen objektifliği sağlamaya çalışacağız. Lise ortamı ve üniversite ortamı aslında temel olarak birbirine benzeyen, fakat uygulama noktasında daha farklı çeşitlilik gösteren iki ortamdır. Bu iki ortam hem benzerlik gösterir aynı zamanda farklılıklar da taşır. Lise ortamı daha ilk gençlik yıllarını temsil eden, gerek geçici gerek kalıcı dostlukların olduğu önemli bir dönemdir. Esasında bu dönemde gerçek dostluk dediğimiz şey ortaya çıkmaktadır. Sürekli aynı sınıfta aynı kıyafetler ve aynı statüdesinizdir. Çok da farklı bir durum gözetmezsiniz ve birbirinizin kusuru neredeyse yoktur hatta görmezsiniz bile. Bununla birlikte gerçekten samimi bir sınıf ve okul sonrası durumunuz olur. Her şeyi birlikte öğrenmeye başlarsınız. Yeni yeni bütün bilgileri, bütün tecrübeleri ve bütün hataları neredeyse birlikte omuz omuza iken öğrenirsiniz. Bu açıdan lise ortamı ve lise arkadaşları hayatınızda çok önemli bir yer taşır.

Üniversite ortamına geldiğinizde artık reşit olmuş; staj, üniversite sınavları ve çeşitli baskılar üzerinizden kalkmış ve bununla birlikte artık daha rahat bir ortama girmiş olursunuz. Bu dönemde çeşitli birçok arkadaşlıklarınız ve dostlarınız olur. Artık daha fazla olgunluk çağında olacağınız için daha sağlıklı bir iletişim kurmaya başlarsınız. Aradığınız aşkların gerçek olduğunu dahi bu dönemde fark etmeye, anlamaya başlarsınız. Daha özgür bir çevrede olacağınız için ilişkilerdeki samimiyetin oranının düştüğünü göreceksiniz. Bu dönem esasında sizin nasıl deneyimlemek istediğinize bağlı olarak değişebilir demek istiyoruz.

Her iki dönemin de birbirinden güzel olduğunu söylemek istiyoruz. Her dönem, her yaş sizin için çok güzel, çok farklıdır. En önemlisi de sizin hayatınızdır. Önemli olan sizin nasıl değerlendirmek istediğinizdir.

Üniversite Okurken Yurtdışına Nasıl Gidilir?

 

Üniversite okurken yurtdışına gitmek her öğrencinin hayalidir. Hem üniversiteyi okurken birkaç gün dahi olsa yurtdışında gezmek, yeni ve farklı kültürleri keşfetmek en çok istediğimiz şeylerden biridir.

Üniversite hayatımızda tecrübeler edinirken, bununla birlikte yurtdışına gitmek, gezmek ve gideceğimiz ülkeyi tanımak isteriz. Üniversitede iken yurt dışına çıkarak buradaki imkânları tanımak eğitim olanaklarını görmek isteriz. Zamanımızın gelişen imkânları ile yurt dışına çıkmak daha da kolaylaştı. Artık her üniversite okuyan birey yurt dışına gidebiliyor ve bunun çoğunu üniversite ya da ilgili kuruluşlar imkân sağlıyor ve masrafları karşılıyor.  Bununla ilgili birçok imkân ve yöntem bulunmaktadır. Bunlarla ilgili sizlere bilgi vermek isteriz.

  1. Erasmus

Erasmus programı, yükseköğretim okulları ve kurumlarının birlikte ortak iş, eğitim ve kültür paylaşımları yapmalarını teşvik etmesi olarak planlanan bir Avrupa Birliği programıdır. Yükseköğretim okul ve kurumlarının birbirleri ile ortak projeler ve çalışmalar çıkarıp hayata geçirmeleri; kısa ya da uzun dönemli olmak üzere öğrenci değişimleri sağlamak için ücretsiz mali destek yani eğitim ücreti hibe edilir. Bu program sayesinde Erasmus Programı’na bağlı pek çok üniversiteye kısa veya uzun süreli gidebilir ve gittiğiniz ülkenin imkânlarından faydalanabilirsiniz. Erasmus programına bağlı olan bir üniversitede okuyorsanız bu imkan elinizin altında olan en iyi ve en güvenlik seçenektir.

  1. Work And Travel

Work and Travel programı Amerikan Hükümeti’nin kontrolü ve sorumluluğunda yapılan, dünyanın değişik yerlerinden gelen üniversite öğrencilerinin yaz tatilleri boyunca Amerika’da çalışıp İngilizcelerini geliştirme imkanları bulurlar. Dünyayı ve farklı kültürleri tanımalarını sağlayan bir öğrenci kültürel değişim programıdır. Work And Travel programı, Amerika’yı turist ya da yabancı gibi değil vizeli gayet vatandaş gibi yani içinden biri gibi yaşamanızı ve anlamanızı sağlayan bir programdır. Bunun dışında aynı zamanda dil bilginizi geliştirebilir ve oradaki çalışma imkânlarından faydalanarak seyahat harcamalarınızı ödeyip ülkenize dönerken de bir miktar kazançla gelebilirsiniz. Bu program sayesinde de Amerika’ya gidebilir ve oranın imkânlarından faydalanır iken çalışma, tecrübe ve dil geliştirme imkânını karşınızda bulursunuz. Bu sayede en çok merak edilen bir rüyayı gerçekleştirme fırsatınız elinizde olur.

TEV Bursu Nasıl Alınır?

Koca bir YGS dönemi geçti ve artık yeni bir maratona doğru koşma zamanı. LYS maratonu daha başlamamış iken öğrencilerde ve özellikle ailelerde burs için bir araştırma dönemi ve bir çalışma dönemine girilir. İşte bu süreçte iken burs konusunda iyi düşünmek, doğru kararlar almak ve seçici olmak çok önemli bir faktör olarak karışımıza çıkmaktadır. Ülkemizin önemli eğitim kurumlarından biri olan TEV(Türkiye Eğitim Vakfı), ülkemizdeki pek çok öğrenciye burs imkânı sağlamaktadır. Bu hizmetleri sayesinde pek çok öğrenciyi mezun etmeye başarmıştır. Hala burs vermeye ve öğrencilerden yardım elini esirgemeyen Türk Eğitim Vakfı burs veren en önemli köklü kuruluşlardan biridir.

Türkiye Eğitim Vakfı, günümüzde yaklaşık iki yüz bin öğrenciye burs imkânı sunmaktadır. Bu burslardan yükseköğrenimi dereceli kazanmış öğrenciler, yüksek lisans ve doktora yapan öğrenciler faydalanmaktadır. Bu öğrencilere verdiği gibi aynı zamanda doğal afet yaşamış, anne ya da babasını kaybetmiş öğrenciler, yetimhanede yetişip Darüşşafaka’da orta ve lise eğitimini tamamlamış, üniversiteyi hak kazanmış kişiler ve üniversite kazanmış engelli öğrencilerimiz de bu burslardan faydalanmaktadır.

Bunun yanı sıra LYS sınavında üstünü başarı elde etmiş öğrencilere de üstün başarısından ötürü ayrı bir burs verilmektedir ve öğrenci ayrı bir burs programına katılmaktadır. Güncel olarak belirlenmiş olarak 480 TL ödenen öğrencilerimize Ekim – Haziran tarihleri de dâhil olmak üzere dokuz ay boyunca aksatılmadan verilmektedir. Burs özellikle belirtmek isterim ki geri ödemesizdir ve öğrencilerin üniversitede de sağlayacağı başarı ile birlikte gelecek senelerde de bu burstan hak kazanmasını sağlıyor olacak.

Burslardan yararlanmak isteyen arkadaşlarımızın 1 – 30 Eylül tarihleri arasında online olarak Türkiye Eğitim Vakfı’nın resmi web sitesinden başvurmaları gerekmektedir. Bu web sitesine başvurduktan sonra alınacak çıktıya velinin ve öğrencinin imzası gerekmektedir. Aynı zamanda gereken belgelerin hazırlanması durumunda başvurunuza onay gelirse Türkiye Eğitim Vakfı’na gidip buradan kayıtlarınızı resmileştiriyor ve ekim ayından itibaren bursunuzu almaya başlıyorsunuz. Bu açıdan öğrencilere destek olan Türkiye Eğitim Vakfı ülkemizin önemli burs kaynağı sağlayan hizmet kuruluşlarından biridir.

Erasmus Nedir?

Erasmus konusunu üniversitede iken sürekli duymuşuzdur ya da biz de şahit olmuşuzdur. Hatta erasmus programına katılmak için can atan arkadaşlarınız kesinlikle olmuştur. Belki siz bile erasmusa gitmek istiyorsunuzdur. Bu konumuzda Erasmus Programını inceleyecek ve erasmus programına nasıl katılacağınızı anlatmaya çalışacağız.

Erasmus programı, üniversiteler arasında ülkeler arası işbirliğini teşvik ederek; öğrencilerin ve eğitimcilerin Avrupa’da eğitim amaçlı karşılıklı değişimini sağlayarak; programa katılan ülkelerdeki eğitim ve iş çalışmalarının ve alınan derecelerin akademik olarak tanınması, uygulanması ve şeffaflığın gelişmesine katkıda bulunarak bu amacı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Daha kaliteli yükseköğretim sunan Avrupa’da mezunlar daha tecrübeli, iş dünyasının beklentilerine daha fazla ve daha hızlı bir şekilde cevap veren kişiler ve çalışanlar olacaklardır.

Erasmus programı, Avrupa’daki yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile her alan ve koşulda iş ortaklığı yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile ortak hareket etmesi yeni şeyler keşfetmesi ve üretmesini amaçlamak için karşılık hibe yani mali destek sağlarlar.

Erasmus programı, sunduğu çok yönlü hareketlilik olanağı ile Avrupa halklarının birbirlerini algılama problemi ve önyargı sorunun yükseköğretim çevrelerinde çözmesine hizmet etmektedir. Erasmus programı sayesinde 1987 yılından günümüze kadar 1,5 milyondan fazla yükseköğretim öğrencisi, bu programın katkılarından yararlanmış ve Avrupa’daki kültürel ve bilgi deneyimi ile kendine fırsat imkanı sunmuştur. Bu program sayesinde 3 milyondan fazla öğrenci erasmus programına dahil olmuştur.

Bu programdan yararlanmak isteyen öğrencilerin;

  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları
  • “Veya başka ülkelerin vatandaşı olmakla birlikte Türkiye’de bir okulda, meslek okulunda, yükseköğretim kurumunda veya yetişkin eğitimi veren bir kurumda kayıtlı öğrenci olmaları veya ilgili yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde Türkiye’de bir işte çalışıyor olmaları veya Türkiye’de yaşıyor olmaları gerekmektedir.”

Erasmus sayesinde öğrencilik hayatına yeni bir pencere açmak istiyorsanız. Muhakkak katılmalı ve kendinizi bu programla birlikte geliştirmeye adamalısınız. Bununla birlikte bu programdan sağlayacağınız destek ve belgeler ile iş hayatına daha hızlı ve emin adımlarla girebilir ve kariyer planı belirlerken bu fırsatlar sayesinde hızlı gelişme sağlayabilirsiniz.

En Yüksek Maaşlı Meslekler

Gelişen dünya pazarında mesleklerde hızla gelişmekte ve ortaya yeni meslekler çıkmaktadır. Bununla birlikte pazarın ihtiyacına göre çeşitlilik kazanan mesleklerde arz talep meselesine göre maaş ve primleri yükselmektedir. Kimi meslekler eskilerden beri yüksek maaşlı ve prestijlidir. Kimisi de gelişen dünya pazarında bir ihtiyaç olarak doğmuş, gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Bu durumu göz önüne alarak da öğrenci arkadaşlarımız kendilerine göre bir meslek seçme durumunda kalıyorlar.

Sizlere bugün bu yazımızda en yüksek maaşlı mesleklerden bahsedeceğiz ve prestijli yanlarını anlatmaya çalışacağız. Her birinizin hedefleri olmasına rağmen çoğu öğrenci arkadaşımız ise kendilerine belirleyeceği hedefleri daha yeni yeni belirlemekte ve seçici olmaktadırlar. Biz sizlere bu konuda yardımcı olmaya çalışıyor ve sizlere olumlu bir yönlendirme yapmak için bu yazımızda yüksek maaşlı mesleklerden bahsediyoruz.

  • HOSTES

Havacılık ve ulaşım sektörü devreye girdiği günden beri hiçbir zaman tükenmeyecek ve her zamanda maaşı yüksek kalacak mesleklerden biridir. Bu meslekte yabancı dil bilmeniz sizlere maaşınız konusunda artı değer sağlar. Ne kadar çok dil o kadar çok maaş ve prim demektir. Aynı zamanda sizlere pasaport, otel ve tatil imkanları da sizleri bekliyor olacaktır. Yurtdışı ve yurtiçi seferler ayrı ayrı programlandığından, çalışma günleriniz ve tatil günleriniz de buna göre değişiklik gösterecektir.

  • ECZACILIK

Bu meslek ise yılların ölmeyen mesleği olarak kabul edilir. Bu meslek sayesinde kendinize ait bir işyeri ve çalışma ortamınız olur. Günümüzde dahi caddelerde pek çok eczane olmasına rağmen çoğu hatta hepsi yıllarca ayakta durur ve iş yapmaya devam ederler.

  • KAPTANLIK

Göründüğünden zor fakat herkesin arzuladığı prestijli bir meslektir. Bu meslekte uzun zamanlar denizde kalabileceğiniz gibi uzun zamanlı bir tatil de yapmanız mümkündür. Bu seferlere çıkmanız demek, sizlerin çok yüksek miktarlarda maaşlar kazanabileceğiniz anlamına gelir. Aynı zamanda çok da prestij kazanmanıza yarar sağlayabilir.

  • DOKTORLUK

Yılların değişmeyen yüksek maaşlı kült bir meslekğidir. Bu meslek yıllardır annelerimiz ve babalarımız tarafından dilden düşmez ve çoğu zaman ince bir hesaplama içinde bile bulunurlar. Bu meslek yıllardır ölmeyen ve sürekli ayakta kalan ve kalmaya devam edecek olan yüksek maaşlı mesleklerden biridir.

Üniversiteye Nasıl Hazırlanmalıyım?

Öğrenciler olarak hayalinizdeki üniversiteyi hayalinizdeki bölümü kazanmak istediğinizi biliyoruz. Bir üniversite okumak, yeni tecrübeler edinmek ve sonunda o diplomayı hakkıyla alabilmek. Bunu yapabilmek için önünüzde zorlu bir sürecin olduğunu belirtmemize gerek yok bunun farkında olmanız ve bunun bilincinde olmanız çok önemli. Ama çok kafa karıştırıcı bir süreç olduğunu iyi biliyoruz. Bu dönemde pek çok yol ayrımları, önemli kararlar ve seçenekler olacak ve bu seçenekler arasında kendinizi boğulmuş hissedeceksiniz. Bunu yaşamınızı önlemek amacıyla sizlere üniversiteye nasıl hazırlanacağınıza dair bilgilerimizi aktarmak istiyoruz.

  • Kendinize güvenin. Bu işin özü, kendinize güvenmekten geçer. Potansiyelinizin bilincinde olun ve bunu bildiğiniz andan itibaren özgüveninizi eksiltmeyin.
  • Karar verin. Sınava girmeyi düşünmeden önce sınava çalışma konusunda karar verin bu kararı aklınızdan bir gün eksik etmeyin. Karar vermek bu işin en önemli parçalarından biridir.
  • Hedefinizi belirleyin. Bu yola baş koyarken belirli bir hedefinizin olması şart. Kaç net, kaç puan ya da hangi bölüm, hangi üniversite? Bunun hedefini belirlemeniz sizler için bir artıdır ve bu sayede çalışmak için kendinize bir odak noktası belirlemek en doğrusu olur.
  • Kaynak belirlemek. Sınava çalışırken her kaynağın doğru olduğunu söyleyemeyeceğiz. Çünkü her kaynağı incelemek kafanızın karışmasına neden olacaktır. Doğru kaynak çalışmasını yapmak için iyice araştırmalı ve bununla ilgili birçok alternatifi ve ana hedefi belirlemelisiniz.
  • Düzenli çalışma disiplini. Disiplinsiz bir çalışma, ölü çalışma demektir. Bunun için verimli ve disiplinli çalışma yapmaya özen göstersin. Arada bir olacak kaçamaklar göz ardı edilebilir fakat bunun tekrar etmemesi çalışma durumunun verimli bir hale gelmesi gereklidir.
  • Kendinize zaman ayırmayı unutmayın. Kendinize zaman ayırmanız bu konuda çok önemli. Her zaman sürekli yoğun tempoda çalışmak dikkatinizi dağıtabilir ve temponuzu düşürebilir. Bunu dikkate alarak kendinize zaman verin. Kendinizle ilgilenin ve kendinize değer verdiğinizin farkında olun. Bunu düzenli ve verimli saatlerinizi kısıtlamayacak şekilde yapın. Bunu günlük rutin bir düzende yaparsanız kendinizi rahatlamış ve huzurlu hissedeceksiniz.
  • Destek alın. Bu çalışma döneminde elbette psikolojik bazı durumlar görülebilir. En başta anksiyete, depresyon gibi belirtiler bu dönemde çıkabilir. Bunu engellemek için muhakkak profesyonellerden destek alın. Profesyonel destek dediğimiz rehber öğretmeniniz ve sizin için kaliteli vakit ayırabilecek bir psikolog sayesinde hem çalışmanıza hem de zaman zaman oluşacak bunalımlara karşı sizlere yardımcı olacaklardır.

Üniversite Lise Gibi Mi?

Her lise öğrencisinin ya da yeni başlayacak olan üniversite öğrencisi arkadaşların sorduğu muazzam bir sorudur; üniversite lise gibi mi? Bu konu hakkında sizlere bir şekilde açıklama getirerek konuyu anlatmaya çalışacağız.

Üniversite büyük bir kurumdur. Üniversite okumanız demek artık profesyonel bir eğitim almaya başladığınızın göstergesidir. Eğitim ve dersler konusunda çok farklı çeşitlilik, fazlasıyla edinilmiş ve uygulamaya konmuş bir düzendir. Bu düzen gereksizmiş gibi görülebilir. Bizler için de en başta böyle olmuştu fakat sonradan yavaş yavaş gerekliliğini anlamış olduk.

Dersler konusunda kendinizi özgür hissedebilirsiniz. Derse girmeyebilir ya da başka bir kişiye imza attırabilirsiniz. Ama bu özgürlüğün tehlikeli olduğunu vize ve final sınavlarında anlayacaksınızdır. Derse girmediğinize o özgürlüğü tattığınıza pişman olacaksınız. Bununla birlikte belirli düzen ve kuralda işleyen bir eğitim kurumunun aynı zaman da özgürlük sağlaması sizlere garip gelecek fakat o olgunluğun ve bilincin yavaş yavaş oturmasıyla ne kadar gerekli bir durum olduğunu anlayacaksınız.

Üniversitenin ortamı ve arkadaş ortamı lise gibi değildir. O eski çıldırırcasına eğlenme dönemleri sizler için geride kalmış demektir. O günlere ne yazık ki elveda demek zorunda kalacaksınız. Fakat en samimi, en saygılı ve en içten arkadaş ortamının da bu dönemde geleceğini, yavaş yavaş oturacağını da sizlere söylemek isteriz.

Üniversite, lisedeki gibi ağır şakaları ve laubaliliği kabul etmez. Artık reşit olmuş on sekiz yaşınıza ulaşmış ya da geçmiş bireyler olarak bu okula girersiniz ve bu da ciddi bir sorumluluk anlamına gelir. Dersler konusunda ise dersler belirli periyotta, bir düzende ilerlemez. Ders programında kimi zaman ara boşluklar görebilirsiniz. Kimi zaman günde sadece iki ders varken kimi günlerde sabahtan akşama kadar ders olduğunu görürsünüz. Bu durum sıkıcı gibi görünse de bu zamanları iyi değerlendirip iyi bir şekilde tahlil ettikten sonra sizler için keyifli bir hale gelecektir.

Diyeceğimiz odur ki, üniversite tam olarak liseye benzemez belirli bazı benzerlikler taşır ve çoğu zaman çeşitli farklılıklara rastlarsınız. Üniversite artık sizin büyüme evresinden çıkıp olgunluk seviyesine ulaştığınız bir eğitim kurumudur ve siz de bu profesyonelliğe ayak uydurmak durumunda kalacaksınız.

Yazılım Mühendisliği İçin Kaç Puan Almam Gerekir

YGS dönemi maratonu atlatılmış iken ders çalışmaları bir yana dursun öğrenciler bölümleri için hayati kararlar vermeye başladı bile. Bu noktada önemli olan yapacağınız seçimler olacağı için bu konuda iyice düşünmeniz faydanıza olacaktır. Herkes farklı farklı bölümler tercih etmek istiyorlar ve hedefledikleri şeyleri kazanmak için çalışıyorlar. Bununla birlikte araştırmaları da buna göre yapmak önemlidir.

Bu yazımızda da çok merak edilen, tam olarak bilinmesi gereken bir meslek daha var, yazılım mühendisliği. Günümüz teknolojisinde önemli bir yeri olan bu meslek, bilgisayarların hayatımıza iyice girmesi ile birlikte yavaş yavaş adını bizlere duyurmuş oldu. Günümüz teknolojisinde büyük önem taşıyan bu meslek, çoğu insan için bir şey ifade etmeyebilir. Bu konuda bilgilenmek öğrencilerin yararına olacağı gibi ebeveynlerin de yararına olacağına inanıyoruz.

YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ NEDİR?

Yazılım mühendisliği, bir hedef ve sisteme ulaşmak adına oluşan sistematik yapıyı geliştirmek, sınamak ve kontrol etmek işidir. Bu işlemler bilgisayarda çeşitli programlar vasıtası ile yapılmaktadır. Yazılım mühendisliği, yazılımla bir program yapmak gibi olsa da o programın yapılacağı yazılımı da üretmek demektir. Bu meslekle alakalı şu an ülkemizde ve global dünyada pek çok meslek bulunmaktadır. İşletim sistemi yazılımından tutun da oyun ve mobil programların üretilmesine kadar pek çok alternatif seçenek bulunmaktadır. Bilgisayarın temel kodlamasından başlayan bu süreçten tutun en uç noktadaki programa kadar yazılım mühendislerinin iş yapma olanağı vardır. Genelde kişisel bilgisayar yani PC olarak adlandırdığımız bilgisayar ve sistemleri üzerinden çalışırlar.

Bölümün puan konusu ise LYS’ den öğrencileri kabul etmektedir. Özellikle Fen-Matematik kısmını iyi çalışması gereken öğrencilerin bu bölüm konusundaki taban ve tavan puanlarını internetten araştırma yaparak bulabilirsiniz. Bunun için pek çok bölüm hakkında puan tablosu hazırlayan ve tahmini tablolar oluşturan web siteleri de bulunmaktadır. Bu konuda uzun yıllardır bu işi yapan eğitim kurumları ve siteler bulunmaktadır. Bu puanları öğrenebilmek adına çevre dershanelerden de destek alabilir ve rehber öğretmeninize de danışabilirsiniz. Bu şekilde pek çok alternatifin olduğu şu zamanlarda tek yapmanız gereken şey kazanmaya odaklanmak ve çalışmak.

Yalnızca Üniversitelilerin Bileceği Terimler

Her bir öğrenim aşamasından bir diğerine geçerken terimler değişir, hitaplar değişir, dersler değişir, değişir de değişir. Üç aşağı beş yukarı bakarsak fahiş değişimler görmeyiz ta ki üniversiteye gelene kadar. E artık büyüdünüz, tescillediniz, yüksekokullu oldunuz. Bir şeyler değil bazı şeyler tümden değişmeli. Değişmiş de. Hocalar hala hoca, öğrenciler hala öğrenci. Öğretenler de belli öğrenenler de ama işleyişler değişti.

Sınav falan yok bir kere… Var da adı sınav değil. Vize diyoruz ilk gireceğiniz sınava. Dönem arasında uygulanır, ara sınav diye de anılır. Okula ya da bölüme bağlılık göstererek bir dönem içinde 1 ya da 2 kere yapılır. Bunun bir de finali var. Eve evet adı üstünde final sınavı. Dönemin sonunda yapılır ki akıllara zarar. Korkulu rüyaların hayatınıza girdiği dönemlerle final dönemleri eş gider, göreceksiniz. Genel olarak vizeden daha önemlidir çünkü not ortalamasının büyük bir kısmını final notunuz belirler. % 70 kadarını falan mesela…

Ben ezelden beridir çalışkanım, çalışırım. Hangi sınav türü bana engel olacakmış, şaşarım diyenlere gelsin AA ‘lar. AA mı? Evet, 1, 2, 5 – 20, 30, 100 yok. AA var bir de onun yerinin dibi FF var. Karşılıkları da var tabi. Ha bu arada bahsetmedik ama not ortalamanız maksimum 4’tür. 4’ü gören var mı? Valla onu göremedik, ama görürseniz de sonunuz 4.

AA nedir? AA bir sınavdan alınabilecek en en yüksek notunuzdur. FF nedir? İşte o da bir sınavdan alabileceğiniz en kötü notunuzdur. Finaller bitti, kötü. Vizelere değme bile. Kaldık yani iyi mi diyorsanız, durun! Daha bitmedi. Üniversitede her şey biter sınav bitmez. Bütünleme sınavını getirdik size. Her sınavı bıraktınız ama umudunuz bırakmadınız, e peki girin madem büt sınavına. Final ile eş değerdir.

Bütünleme yoksa yaz okulu muhakkak ki orada bir yerdedir. Yazın okul mu olur yaa demeyin. 8 yılda bitirmek istemiyorsanız doooğru yaz okuluna. İşe yarar. Alttan ders almak mı? Lisede böyle bir hikaye yoktu ama üniversitede var. Geçemediğin ders yakanı da bırakmaz uykunu da. Onu alacaksın alttan vereceksin hocana AA’dan.

Yurtdışında Eğitim Almak Mı Türkiye’de Eğitim Almak Mı?

Kararsızları şöyle bir yazımıza doğru alalım. Yok biz kararsız değiliz, bilgi edinmek istiyoruz’cuları da bu yazıya alalım. Size eğrisiyle doğrusuyla yurtdışında ve yurtiçinde eğitimi anlatacağız. Gerisine de siz karar vereceksiniz. En başta yurtdışında ya da abi güzel ülkemin güzel üniversiteleri tabii diye ayırmak doğru olmayacaktır. Çünkü her birinin ayrı katkısı ayrı götürüsü olacaktır. Mühim olan sizin hangi fedakarlıkları göz ardı edebileceğiniz ya da hangi getirilere koşulsuz tabii olabileceğinizdir.

Türkiye’de üniversite kazanmak için binbir türlü sınava girersiniz, her biri başarı dolu olur da sonunda çuvallarsanız sıkıntı büyük işte… İstediğiniz bölüm biraz yukarılardaysa hele başla 5 yaşında sen çalışmaya. Yurtdışında okumak sınavsız mı yani diye mi soruyorsunuz? Evet sınavsız. Bir şart koşul yok, öde paranı yerleş.

Türkiye’de istemediği okullarda istemediği bölümlerde okuyan ve ite kaka mezun olan öğrenciler var ya mesleklerinde de aynı şekilde ilerliyor. Biliyoruz, görüyoruz. Yurtdışında istediği bölüme giden istediği okulu kendi seçen öğrenciler sevdiği meslekte ilerleyebilme imkanını daha o yaşlarında elde ediyor.

Yurtdışında Dolar ile Euro ile mi su parası ödeyeceğim diyorsunuz da güzel ülkemizde de bir su ucuz be kardeşim. Velev ki devlet üniversitesi kazanamadın, paşa paşa özel üniversite yolları görünürken baban sadece 10 binlerce harç paranı öderken yurtdışında o 10binlere kaç okul bitirirsin biliyor musun?

Oku babam oku bitmiyor, bir de uzatmalara kaldın mı 30’da mezun olursun nerden baksan?? Biz de 4 yıl okumazsan saymıyorlar daha bir kere. Türkiye’de böyle, ağır ağır sindirmek lazım. Hazırlığı ekledin mi? Eklemediysen ekle, 5. Diğer ülkeler ne yapmış? 3 yıl yeter size demiş, dışardan geliyorsan dilimi de bilmiyorsun 1 yıl hazırlık oku demiş. Biliyorsan 3 yılda hallederiz biz bu işi demiş.

Olayın prestij kısmına gelirsek orada ülke şehir ayırmak aslında çok da yeterli değil. Ama yurtdışında okudum’un karizmasını da hiçbiri geçemez hani. Bir kere kafadan iyi düzey İngilizce biliyorsun muamelesi görürsün. Dil görmüş, millet görmüş ülke görmüş derler adama, sayarlar.

En iyi kara, en doğru karar sizin istediğinizdir. Yurtdışı yurtiçi ne fark eder? Öğrenme bak, aktarmana bak.