Üniversite Aile Yanında Mı Olmalıdır?

Üniversite aile yanında mı olmalı yoksa aileden uzakta mı olmalı diye soracak olursanız, bence ikisi de mümkün. İkisinin de avantajları ve dezavantajları var. Biz önce avantajlarına bakalım. Ailenizin yanında okumalısınız.

Aile Yanında Olmalı

Sabah uyandığınızda çıkarıp ortaya attığın kıyafetler, bir güzel yıkanmış, ütülenmiş olarak dolabında olur. Eve geldiğinde en sevdiğin yemekler önünde hazır olur ve sofra kaldırma, bulaşık yıkama sorunun olmaz. Hazır yemek zorunda kalmazsın.

Dışarı çıktığında, eve gelir gelmez bir güzel sorguya çekildiğin için başının belaya girmesi de engellenir. Alkol ve sigaradan uzak durman gerekir ya da azaltman gerekir. Buzdolabını ne zaman açsan yiyecek bir şeyler kesin bulursun. Masanın üzerinde bir kek vardır. İstediğin zaman çayla beraber sana sunulur.

Ne de olsa ailen senin yerine bütün bunlarla uğraşıyor. Sen otur derslerine çalış. Bu kadar imkân varken bir zahmet zayıf getirme. Okulunu uzatma!

Aileden Uzakta Olmalı

Üniversite aile yanında mı olmalı sorusunun yanı sıra bir de üniversiteyi uzakta mı okumalı sorusunun yanıtına bakalım.  Her istediğinde dışarı çıkabilirsin. Her ne kadar maddi sıkıntı çekseniz de, otobüs, ev, kira, yemek, ütü derdiniz olsa da hepsi ayrı bir keyiflidir. Ayakta kalmaya çalışmak, sorumluluk sahibi olmak, paranızı idareli harcamaya çalışmak,  tam bir ekonomist yapar sizi.

Bütün kararları kendiniz vereceğiniz için, deneyim sahibi olursunuz. İyi veya kötü arkadaşlıklardan ders çıkarırsınız. Rahat rahat sabaha kadar eğlenebilirsiniz. Arkadaşlarınızda kalmak için yalan söylemek zorunda kalmazsınız. En sevdiğiniz arkadaşınızla ev kiralayabilirsiniz. Canınız istemediğinde okula gitmezsiniz.

Gecenin bir yarısı gezmeye gidebilirsiniz. Odanızı düzenli tutmak zorunda değilsiniz. Bulaşıkları tezgâhın üzerinde istediğiniz kadar biriktirebilirsiniz. Her istediğinizi yiyebilirsiniz. O, çok zararlı diyecek kimse yok. İhtiyacınız kadar tabak yıkarsınız. Ütü diye bir aletin varlığından haberiniz olur.  Çamaşır makinesi kullanmayı, yumurta kırmayı, makarna ve hazır çorba pişirmeyi öğrenirsiniz.

Elektrik, su, doğal gaz faturası nasıl yatırılır öğrenirsiniz. Markete gidip sadece ihtiyacınız kadar olanı almayı, geriye kalan parayı, paranız gelene kadar idare etmeyi öğrenirsiniz. Hayata dair birçok deneyim sahibi olur, ayakları yere basan biri olma yolunda önemli adımlar atarsınız. Ve sanki biraz büyürsünüz.

 

Üniversite Hayatı Hakkında Merak Edilenler

Acaba gideceğim yer nasıl, başarılı olabilecek miyim, insanlarla arkadaşlık yapabilecek miyim, yurtta kalabilir miyim, eve çıkarsam ev arkadaşımla nasıl anlaşacağım, kampüs nasıl bir yer gibi bir dünya soru şimdilik cevapsız. Bu soruların cevaplarını ancak oraya gidince bulabileceksiniz.

Bu  yazımızı sizler için bu sorular üzerine hazırladık. Öncelikle üniversitede herkes zengin ya da fakir değil, her kesimden öğrenci mevcut. Filmlerde gördüğünüz, son model arabalarıyla okula giden de var, dolmuş parasını zor bulabilen de var.

Üniversitedeyken herkes sabaha kadar eğleniyor mu? Sürekli olarak kafelere mi gidiyorlar? Okul bahçesinde çimlerin üzerinde gitar mı çalıyorlar? Hep makarna ve hazır çorba mı yiyorlar? Sürekli ders mi çalışıyorlar? Herkes birbiri ile çok mu güzel anlaşıyor veya çok mu kavga ediyorlar? Tabi ki hayır, genellikle kazandığınız ilk günler, kafanızda bu sorularla ortada dolanır durursunuz. Acemi tavırlarla etrafı tanımaya çalışır, derse gireceğiniz sınıfı arar, yemekhaneyi bulmaya çalışır, kaldığınız yurda veya okula hangi otobüs gidiyor diye öğrenmeye çalışırsınız.

Sınavları Boşlamayın!

Ortama iyiden iyiye uyum sağladınız. Çok güzel arkadaşlıklar edindiniz. Sınavlara daha çok var nasıl olsa çalışırım diyerek dersleri bir güzel boşladınız. O çok merak ettiğiniz soruların cevaplarını aramaya başladınız. Ne de olsa artık evde kalıyorsunuz. Niye geç kaldın, neredeydin, kimlerleydin diye soru soran da yok.

Üniversite hayatı hakkında merak edilenlere biraz da acı ama gerçeklerle devam edelim. Eğlendiniz, gezdiniz, tanıdınız, iyi veya kötü arkadaşlarınız oldu, bazen hayal kırıklıkları da yaşadınız. Çok güzel deneyimler de kazandınız. Şimdi biraz üniversiteye geliş amacınıza bakalım.

Aileniz, siz üniversiteyi kazanın diye birçok fedakarlık yaparak size destek verdi. Sadece bir meslek sahibi olun diye. Sizinle ilgili hayalleri var. Fakat her şeyden önce, buraya kendi hayatınız için geldiniz. Bir şekilde mezun olup, hayata atılmalısınız.

Elbette ki gezip eğleneceksiniz, evet ama biraz da ders çalışalım değil mi? Sınav haftası geldi çattı. Sıkı bir şekilde çalışıp sınavları verelim. Hayallerinize giden yolda, üniversite sadece ilk basamak sakın unutmayın. İyi çalışmalar.

Üniversite Hayatının Zorlukları

Üniversite hayatının zorlukları yazımda amacım size üniversitenin kötü bir şey olduğunu anlatmak değil yanlış anlaşılmasın. Benim amacım sadece burada üniversiteye giderken daha hazırlıklı olmanızı sağlamaktır. Çok zorlu bir süreci geride bıraktınız ve üniversiteyi kazandınız. Bu çok istediğiniz bir bölümde olabilir. Ya da tam tersi, yıllarca hayalini kurduğunuz bir bölümü kazandınız.

Artık kendi başınızasınız. Başka bir şehirdesiniz, bambaşka alışkanlıkları olan insanlarla aynı ortamdasınız. Hiç tanımadığınız insanlar ile aynı odayı paylaşmak zorunda kalacaksınız. Ya da yeni tanıştığınız biriyle sadece eve çıkmak için beraber ev tuttunuz. Daha sonra baktınız ki hiç anlaşamıyorsunuz.

Genellikle ilk başlarda yurtlar daha çok tercih ediliyor. Yeni bir şehirdesiniz ve kimseyi tanımıyorsunuz. Belki de tek başınıza ev tutmak pahalı gelecektir. O yüzden yurtta kalırken, arkadaşlarınızı daha iyi tanıyarak, sonrasında ev tutmak daha mantıklı olacaktır.

Üniversite hayatının zorluklarından bahsederken, bir de işin maddi boyutundan söz etmek gerekir. Ev kirası, yol parası, yemek parası, ders kitapları derken bir dünya masrafınız olacak. Evet, bazı arkadaşlarınız çok rahat bir şekilde üniversite hayatı geçirebilir ama herkes bu kadar şanslı değil.

Üniversite Dersleri

Hem çalışıp hem de okuyan öğrenci sayısı da oldukça fazladır. Oldukça kısıtlı bir bütçeyle okul hayatını sürdürmek gerçekten zor bir durumdur. Üniversite kitapları çok pahalı olduğu için genellikle ya fotokopi çektirilir ya da ikinci el kitaplar alınır.

İlk sene yapılan, dersleri önemsememe durumu daha sonra size zor anlar yaşatabilir. Tabi ki de üniversitenin tadını çıkaracaksınız ama aynı zamanda da dersleri ihmal etmeyeceksiniz.

Bulunduğunuz şehirde, verilen bursları araştırın ve bunlardan yararlanmaya çalışın. Maddi anlamda sizi oldukça rahatlatacaktır. Yarım zamanlı bir işte de çalışabilirsiniz. Böylece ailenize yardımcı da olursunuz.

Bir de kampüs olayı var. Birçok üniversitenin yeterli alanı olmadığı için kampüs sıkıntısı çokça yaşanmaktadır. Üniversitelerin çokluğu ve bundan kaynaklı araç-gereçlerin yetersizliği, akademisyenlerin azlığı bazı sorunları da beraberinde getirmektedir.

Üniversite hayatı zorluklarla dolu olabilir. Başlarda korkutucu olabilir. Fakat yaşanması gereken bir deneyimdir bence. Hem meslek anlamında hem de öğrencilere kazandırdığı deneyim anlamında. Mutlaka bir üniversite okuyun ve bu istediğiniz bir bölüm olsun.