Üniversite İçin Alınacaklar Listesi

Üniversiteye girmek, en iyi eğitimi görmek ve eğlenmek her kişinin istediği bir hayaldir. Bu hayali gerçekleştirmek için yıllarca çalışır ve bir sürü sınava girer dururuz. Bu hayalimizi kazandığımız üniversite ile perçinledikten sonra keyfimize kimse karışamaz.

Hayal ettiğimiz üniversitenin en başlangıç aşaması olan yerleşme ve alışma aşaması bizim için en önemli birinci husustur. Özellikle yaşadığımız şehrin dışında bir şehirde üniversite kazandıysanız ve ailenizin yanından ayrılacaksanız bu durum hem kendiniz hem de ebeveynleriniz için çok zor zamanlar olur. Bununla birlikte yeni gideceğiniz bir şehre alışmanız için yapacağınız hazırlıklar çok ama çok önemlidir.

Yazımızda üniversiteye gitmeden önce neler almamız gerekiyor ve nasıl hazırlanmalıyız sorusunun yanıtı vermeye çalışacağız. Bu fikirler sadece üniversite ile kalmayıp hayatınızın çok farklı zamanlarında dahi sizler için yararı olacağını düşünmekteyiz.

Kazandığımız üniversitenin şehrine yerleşmeden önce yapacağımız bir sürü hazırlık aşaması bulunmaktadır. Bu aşamalardan en öncesi kalacağımız yerin belirlenmiş ve kesin olmasıdır. Yerleşeceğimiz yerin kesin olması çok önemlidir. Eğer kesinleştirmeden gidiyorsanız hazırlayacağınız eşyalar fazla olabilir ya da yetersiz kalabilir. Bu durumun oluşmaması adına ilk önce kalacağımız yeri belirlemelicev ise bir an önce kiralamalı, yurt veya apart olursa bir an önce kaydını yaptırmalısınız.

İşin barınma kısmını hallettikten sonra eğer eve taşınıyorsak, ev eşyaları bizim için en önemli birinci kısmı oluşturmaktadır. Kiralayacağınız ev kalacağınız arkadaş sayısına göre bir büyüklükte kiralamak fayda aksi takdirde alacağınız eşyalar evi doldurmayabilir. Bununla birlikte ev eşyaları olarak en önemli malzemeler ise koltuk, halı, ihtiyacınızın olduğunu düşünüyorsanız televizyon (öğrenci evinde televizyonun pek gerekli olacağını sanmıyoruz), buzdolabı, yatak ve bir gardırop. Buzdolabını bu konuda özellikle vurgulamak gerekir ki spot mağazalarından ne kadar erken alırsanız o kadar iyi olacaktır çünkü okullar açılmaya başlandıkça spot mağazalarında eşyalar pahalanır. Bunun yanı sıra mutfak gereçlerini almayı sakın unutmayın.

Yurt ve apart için de bu konuyu dahil etmek üzere kişisel eşyalar. Kişisel eşyalarınızı alırken uzun vadeli olacak biçimde alın. Çünkü bu dönemde parayı çok idareli harcamanız gerekecektir. Elbise askısı, bitki çayları, ateş düşürücü ilaçlar (Aferin mide bulantısı yaratabilir ondan almayın), su ısıtıcısı (ev ve apart için), yurtlarda dolabınız için asma kilit (şaka yapmıyoruz 40 mm olarak geçen dükkan asma kilidi çok çok işe yarayacaktır.) Gece lambası ya da gece çalışmanız için masa lambası. Mümkün mertebe fazla iç çamaşırı, fazla çorap, fazla pijama olarak bu listeyi oluşturabiliriz.

Üniversite İçin Gerekli Eşyalar

Üniversiteye başlamadan önce her öğrenci arkadaşımızın bir hazırlanma durumu ve bu durumu bilmemesinden kaynaklı olarak bir telaş hali vardır. Öğrenci arkadaşlarımızın biraz umursamaz tavrı, annelerimizin mümkün mertebe tedbirli bir hal almaları ve öğrenci arkadaşlarımızdan daha heyecanlı olmaları sebebi ile bavula daha fazla eşya doldurma çabası takdire şayandır. Bu yazımızda ise siz değerli öğrencileri fazla yormayacak, fazla yükten kurtaracak annelerimizi de fazla telaş ve çabadan kurtaracak üniversite için gerekli eşyalar konusunu sizler için hazırladık. Bu tavsiyeler üniversite hayatınızdan tutunda üniversite hayatınızın sonrası için de size pek çok kez ışık tutacaktır.

Her öğrencinin üniversite hayalleri muhakkak vardır. Arkadaşlarımızın istedikleri üniversiteyi kazandıktan sonra eğer farklı bir şehirde okuyacaksa eşya hazırlama ve bavul doldurma başlar. Öncelikle götürülecek eşya hazırlanması için nerede kalacağız sorusunun kafalardan kalkmış olması ve kalacağınız yer konusunda kesin bir plan oluşturmanız gereklidir. Bu yer durumunu yani yurt, apart, ev olan barınma ihtiyacını karşıladıktan sonra belirlemek daha iyi bir yöntem olacaktır.

Yurtta kalacaksanız, öncelikli mümkün mertebe temiz iç çamaşırı ve yatacağınız pijamaları getirmeniz gerekmektedir. Eğer okuduğunuz üniversite ailenizin evi ile uzak kalan şehirlerde ise kışlık ve yazlığı bir arada almanızın büyük yararı olacaktır. Ama okula son bahar ayında başlayacağınız için kışlık elbiseleri daha fazla almanızı tavsiye ediyoruz. Okulun sömestr tatilinde ise duruma göre yazlıklarınızı ufaktan hazırlamaya başlayabilirsiniz. Yurdun kendi hizmeti olan nevresim hizmeti bulunmaktadır. İsterseniz yurdun blok görevlilerinden isteyebilirsiniz. Tabi ki yanınıza bir yedek nevresim takımı bulundurmanız önemlidir. Yurdun yemekhanesi olacağı için, yemek hizmeti vermeyen apartta kalacaksanız buna göre azami miktarda kaşık, çatal, bardak, tencere almanızı öneririz. Büyük bir tencereye de ihtiyacınız yok sonuç olarak sadece kendiniz ya da apart arkadaşınızla yemek yiyeceksiniz.

Bununla birlikte apart ve evde kalacak arkadaşlar için birde mikrodalga fırın öneriyoruz ki öğrenci zamanlarınızda en fazla fast food ürünleri ile iç içe olacaksınız. Bu konuda önemli olan bir diğer eşya ise sıcak su ısıtıcısıdır. Sıcak su ısıtıcısını yurtta kullanamazsanız yakalandığınız anda disiplin cezası olarak işlenebilir. Bu da yurtta kalacak arkadaşlar içinde ayrı bir bilgi olsun. Bunun dışında dolabınız için askı tedarikini evden sağlayın. Çünkü ütü kullanma imkanınız neredeyse hiç olmayacağı için, giysilerinizi askıya asarak çamaşırlarınızın kırışmasını önlemek için harika bir yöntem olacaktır. Bunun dışında laptop bilgisayar muhakkak yanınıza alınız çünkü artık ödevler interaktif ortamda yapıldığı için taşınabilir ve kolay olması nedeniyle bir bilgisayar ya da netbook almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.

Üniversiteye Giderken Bavul Hazırlama

Üniversiteye başlamadan önce her öğrenci arkadaşımızda bir hazırlanma durumu ve bu durumu bilmemesinden kaynaklı olarak bir telaş hali başlar. Öğrenci arkadaşlarımızın biraz umursamaz tavrı, annelerimizin mümkün mertebe tedbirli bir hal almaları ve öğrenci arkadaşlarımızdan daha heyecanlı olmaları sebebi ile bavula daha fazla eşya doldurma çabası takdire şayandır. Bu yazımızda ise siz değerli öğrencileri fazla yormayacak, fazla yükten kurtaracak annelerimizi de fazla telaş ve çabadan kurtaracak üniversiteye giderken bavul hazırlama konusundan bahsedeceğiz. Bu tavsiyeler üniversite hayatınızdan tutun da üniversite hayatınızın sonrası için de size pek çok kez ışık tutacaktır.

Üniversiteye başlarken bavul hazırlamak belki de üniversite hayatına başlamanın en önemli kuralıdır. Bavul hazırlarken dikkatli olmalıyız çünkü ailemizin yanına dönmeye epey bir vakit olacaktır. Bu sebeple bavulumuza yerleştireceğimiz ürünleri bir süre bizim ihtiyacımızı tam anlamıyla karşılaması için iyi seçmemiz gerekmektedir.

Bavul hazırlarken en önce temiz iç çamaşırı koymaya dikkat edelim ve özellikle fazla olursa sizler için daha iyi olacaktır çünkü ilk geldiğinizde yerleşme durumu sıkıntılı olacağı için çamaşır yıkama konusunda bir gecikme olacak ve biriktireceksiniz. Bunun içinde fazla iç çamaşırı almaya özen gösterin. Okula sonbahar aylarında başlayacağınız için fazla yazlık çamaşırlar götürmemeye dikkat edin ama uyurken sıcaklayacağınızı düşünüyorsanız birkaç tane fazla t-shirt almanız yararınıza olacaktır ve mümkün mertebe fazla eşofman altı götürmeyi unutmayın. Zira hayatınızın büyük bir kısmı yurt içerisinde geçecek yurt içinde pantolona fazla ihtiyaç duymayacaksınız.

Bunun dışında kazak, kapüşonlu ve yedek mont götürmeyi unutmayın. Kazakları kış için hazırlamanız sizin için büyük avantaj olacaktır. Yerleştiğinizin memleketin hava değişimlerine karşı bünyeniz zayıf olacağından ateş düşürücü ve ağrı kesici de yanınızda muhakkak bulundurun. Ders zamanı geldiğinde hocalarınız size kitap ya da defter tavsiyesinde bulunacaklardır fakat bavulunuzda iki tane defter olması sizin için avantajlı konuma getirecektir. Bununla birlikte yanınıza muhakkak koyu renk çoraplar alın. Arkadaşlarınızın evi, kalacağınız ev ya da yurdun yerleri annenizin temizlediği yerler gibi temiz olmayacaktır. Bu kirliliği önlemek adına yanınızda bulunacak koyu renk çoraplar sizin için avantaj olacaktır. Yanınızda şarj aletiniz, bilgisayarınızın şarj aleti ve size lazım olacak USB gibi eşyaları da bavulunuza koymayı unutmayın.

Bunun dışında bu gerekli önlemleri aldığınız takdirde sizi sömestr sonuna kadar rahatlıkla götürecektir. Şehir dışında olsanız bile okuduğunuz şehir, ailenizin şehrine yakın ise alışana kadar yanlarına sık sık gitme durumunuz olacaktır. Bu süre zarfında da gitmeden eksik olan şeyleri not alarak evinizden tedarik edebilirsiniz.

Üniversite de Hocalar Takar Mı?

Üniversite, eğitimimiz için hayatımızın vazgeçilmez bir noktası haline gelmiştir. Günümüzde küreselleşen dünyamızda artık eğitimin ve alınan diplomanın önemi fazlasıyla artış göstermiştir. Bugünlerde ve gün geçtikçe eğitim kalitesinin daha da arttığı üniversitelerimizin de önemi ve rağbeti fazlasıyla artmıştır.

Üniversite eğitimi, hayatımızın vazgeçilmez noktasında olan eğitim çıtası anlamında en yüksek mertebeye ulaştığımız bir seviyedir. Bu eğitim sayesinde daha fazla bilgi, daha kaliteli bir eğitim verilmekte ve öğrenciler bu profesyonel bilinç içerisinde eğitilmekte ve yetiştirilmektedir. Bununla birlikte üniversitelerde eğitim veren hocalarımız da eğitim kalitesinin yükseltilmesi açısından büyük öneme sahiptirler. Eğitimin nasıl daha iyi ve kaliteli bir şekilde verilmesi konusunda hala büyük bir özenle çalışmalar yapmaktadırlar.

Üniversitenin bu gibi önemli ve güzel yanları olduğu gibi bazen hayatımızda da örnek gösterebileceğimiz olumlu ya da olumsuz durumları olması söz konusudur. Üniversiteye başlarken aklımızda olan önemli konular da bulunmaktadır. Esasında bu konu o kadar önemlidir ki çoğu zaman korktuğumuz da doğru bir ifade olacaktır. Saygı değer hocalarımız her ne kadar değerli olsalar da çoğu zaman onlardan üniversite hayatımız boyunca korkmuş olduğumuz doğrudur. Çünkü akıllarda kalan önemli bir soru bulunmaktadır; “Hocalar Takar Mı?” Bu konu öğrenciler arasında her zaman kanayan bir yara olmuştur ve üniversite okuyan büyüklerimizin de anlattıkları hikâyelerle zamanında bu soru hakkında epey bizi korkutmuşlardır.

Üniversitede hocalarımızın çoğunda olmasa da genel olarak bir “takma” durumu söz konusu olmuştur. Ama bu takma durumu genellikle saygısız, derse geç kalan ya da dersi dinlemeyen öğrencilerin başına gelir. Bu duruma düşmemeniz adına bahsettiğimiz bu üç tehlikeli hareketten kaçınmanızı öneriyoruz. Bunun dışında bir anlamı olmadan da takabilen ve nadir çıkan hocalarımız da bulunmaktadır. Bu hocalar genel olarak çok aktif olduğumuzda yani derslerde fazlasıyla göze çıkarak da olabiliyor. Çok biliyormuş hissiyatına varan hocalarımız da bu tip öğrenci arkadaşlarımıza takıyorlar. Öne çıkmanın da dozunu ayarlamamız gerektiği sonucunu burada sizlere önermiş olalım.

Derslerimize hakkıyla çalışıp ve mütevazı davranmak, üniversite hayatımızda hiçbir saygı değer hocamızın bizi takmamasını sağlayan önemli bir davranış olur. Bu öneri sayesinde üniversite hayatımızda hiç hoca takmadan rahatlıkla derslerinizi geçebilirsiniz.

Üniversite Masraflı Mı?

 

Üniversite hayatına başlarken ya da daha lisede iken aklımıza gelmeye başlayan önemli sorular vardır. Bu sorular gerçekten önemlidir çünkü eğitim hayatımız bizim için değerlidir bu eğitimin ertelenmesini ya da erkenden bitmesini hiç birimiz istemeyiz. Bu problemleri gerçekten düşünüp çözümlediğimiz takdirde zihnimiz açık bir şekilde yolumuza devam edebiliriz. Bu yazımızda sizler için belki en önemli ve en temel soru olan “Üniversite Masraflı Mı?” konusunu hazırladık.

Hayalimizdeki üniversiteyi ve bölümü kazanmadan en önce gelir maddiyat konusu. Hepimiz aynı eşit gelire ve zenginliğe sahip değiliz ve bu konuda ince eleyip sık dokumamız gerekmektedir. Üniversite hayatının başlangıç niteliğinde olan bu soru öğrenciler olsun, ebeveynler olsun akıllarının her zaman bir köşesinde durarak bizleri düşündürür.

Üniversite hayatı kendisine has bir güzellik taşısa da başta gelen önemli husus; masraflardır. Çünkü bu giderleri hesaplayarak ya da düşünerek bir yol belirlemeye çalışırız ve buna göre hareket ederiz. Üniversite hayatı, okuduğunuz yere göre ve koşula göre masrafları değişebilir. Yaşadığınız şehirde okusanız bile üniversitenin en baştaki eğitim masrafları yani en başta gelen kitap masrafları siz değerli öğrenciler için tuzlu gelebilir. Artık eğitimin en üst noktasındasınızdır ve lisedeki gibi devlet size kitap dağıtmaz. Hocalarınızın sizlere not aldırdığı ve belirli kitapçılarda bulunan kitapları almak durumundasınızdır. Maliyeti yüksek olarak görürseniz de aynı bölümün bir üst sınıf öğrencileri de kitaplarını ikinci el olarak satarlar ve bu konuda biraz daha maliyetleri düşürebilirsiniz.

Eğer şehir dışında okuyorsanız, bu masrafların iki katına çıkacağı konusunda sizleri uyarmak isteriz. Çünkü artık farklı bir şehirdesinizdir ve yemek, barıma, yol, eğitim gibi temel ihtiyaçlarınızı da karşılamak durumunda kalırsınız. Şehir dışında okumak kendi şehrinizde okumaktan daha masraflı olduğunu sizlere belirtmek isteriz. Bu konuda ise masrafları bir nebze olsun azaltmak ve minimuma düşürmek için de devlet yurdunda kalmanız daha doğru bir seçenek olur ve kitaplar konusunda örnek olarak verdiğimiz yöntemi de uygularsanız maliyet daha da düşecektir. Bununla birlikte part time çalışarak da maliyet konusunda kendinize destek olabilirsiniz.

Akademisyen Ne Demektir?

Üniversitelerde sözü geçen ve çoğu zaman bilmediğimiz bir terimdir akademisyen. Özellikle üniversiteye yeni başlayan arkadaşlarımızın en başta bilmesini planladığımız bu yazıda akademisyenlerin kim olduklarını, ne anlama geldiğini ve nasıl olunabilir sorusunu cevaplama üzere bu yazımızı hazırlamış bulunmaktayız.

Akademisyen üniversite içerisindeki öğretim faaliyetlerinde görev alan, araştırmalar yapan ve eğitim öğretim dışındaki akademik ve bilimsel anlamdaki konuları araştıran ve kesin bilgiyi açığa çıkaran aydın kişiler olarak tanımlanabilir. Akademisyen olarak örnek verebileceğimiz kişiler ise üniversitenin araştırma görevlileri, hocaları ve hatta rektördür. Rektör de okulun hocalarından seçilmektedir. Bununla birlikte size eğitim veren Eğitim Görevlisi, Doçent, Yardımcı Doçent, Profesör gibi unvanlarda olan hocalarınız da akademisyen olarak adlandırılır.

Üniversite okuyan pek çok öğrenci arkadaşımızın dahi pek bilmediği bir ifade olan akademisyen, ifade esasına bakıldığı üzere üniversitenizde araştırma yapan, sizlere eğitim veren kişilerdir. Üniversitenin eğitim kalitesini yükselten ve eğitiminizi daha profesyonel bir şekilde almanızı sağlayan ve bunun için geliştirmeye çalışan insanlar da üniversitenin hocalarıdır. Üniversite, öğrencilere tanıdığı özgür alan kadar saygı değer hocalarımıza da geniş ve profesyonel anlamda bir özgürlük sağlar.

Akademisyen olunabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunun için üniversitenin bir lisans programından dönem uzatmadan mezun olmaz gerekir. Bu koşul en başta istenen koşuldur. Akademisyen olunabilmek için üniversite mezuniyet diplomasının da başarılı ve parlak bir ortalamaya sahip olması gerekmektedir. Tabi üniversitelerin kendi içinde yetiştirdiği eğitimciler de söz konusudur. Okuduğunuz üniversitede iyi bir ortalamanız bulunuyorsa “Formasyon” sayesinde eğitim görevlisi olarak üniversitenin kadrosuna alınabiliyorsunuz.

Akademisyen olarak alınma şartlarından biri de doktora yapmaktır. Bunu kendi üniversiteniz bünyesinde yapıyor olabileceğiniz gibi, mezun olduktan sonra başka bir üniversitede de yapabilirsiniz tabii ki yurtdışında yapılması akademisyenlik hayali içerisinde olan kişiler için önemli bir husustur. Bununla beraber formasyon dışında üniversiteler dışarıdan başvuru yapmanız gerekmektedir. Kadro açığına göre eğitim görevlisi ya da araştırma görevlisi olarak üniversitenin mezun olduğunuz ilgili bölüm ya da alana göre atanırsınız. Bu sayede sizler de akademisyen olarak üniversitelerde görev alabilirsiniz.

Devlet Yurdu Mu Apart Mı?

Üniversite yılları, güzel bir yaşama güzel gençlik dolu yıllara kapı açan önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yıllarda önemli dostluklar kurulur, dersler ve ders zamanları ayrı bir güzeldir ve birçok gerçekliği de yaşayarak deneyimlediğiniz önemli bir zaman dilimidir. Üniversitenin güzel yanları bir kenarda dursun, üniversiteye daha yeni giderken yaşadığımız birçok problem ve sorunsallar bizi en başta zorlamaktadır bu zorluklar kendini daha kayıt olduğunuz ilk günden gösterir.

Üniversiteye ilk başlarken en önemli problem barınma problemidir. Bu problemin çözülebilmesi adına pek çok fikir üretirsiniz çünkü barınma ihtiyacı için pek çok seçenek bulunmaktadır. Bu seçeneklerden iki tanesi olan “Devlet Yurdu Mu?” yoksa “Apart Mı?” sorunsallığını sizler için açıklamaya ve size bu konuda bir fikir edindirmeye çalışacağız.

Üniversiteye ilk geldiniz zaman sizlere kalabileceğiniz en önemli seçeneklerin ikisi devlet yurdu ve apartlardır. Bu iki seçenek açıksa söylemek gerekirse birbirine benzer iki seçenektir. Yani devlet yurdu ve apartlar, aslında ikisi de temel mantık olarak aynı sistem ve prensiple çalışırlar. Devlet yurtları ve apartların aynı mantıkta çalışıyor olmasının yanı sıra birbirilerinin arasında farklılık gösterdiği önemli detaylar bulunmaktadır bu konuyu sizler için biraz daha açmak isteriz.

Devlet yurtları daha çok sosyal imkan sağlarlar. Apart odalarına göre daha küçük bir odaya sahip olup ranza sistemi işlemektedir. Devlet yurtlarında disiplin anlamında kısıtlamalar da söz konusudur. Tuvaletler ve banyolar daha geniş olup ortak koridorlarda bulunmaktadır. Bununla birlikte elektronik anlamda birçok eşyayı kullanamayabilir, odalarda sigara içemezsiniz ya da içerken yakalanmamanız gerekir. Kullanılamayan eşyalardan en önemlisi de esasında çokça duyduğumuz ve esprisi geçen eşya su ısıtıcısıdır.

Apartlar ise durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Daha geniş bir odada 3 yataklı olanları da bulunmaktadır. Kimisinde ise aynı evin içerisinde 3 ayrı odası bulunmaktadır ve kişisel olarak kullanıma açıktır. Bununla birlikte bir ev görüntüsünü arayan öğrenci arkadaşlarımız için idealdir. Ayrıca yemek veren apartlar olduğu gibi yemek hizmeti sunmayan sadece sizin elektrik, su gibi masraflarınızı karşılayan apartlar da söz konusudur ve maliyeti biraz daha fazladır.

Evde Kalmak Mı? Aparta Çıkmak Mı?

Üniversite hayatı daha başlarken çok güzeldir fakat birçok problemi de yanında getirmektedir. Öğrenciler bu güzel ve önemli hayata başlamadan önce yerleşmek ve alışmak konusunda pek çok problem yaşarlar. Her güzel şeyin bir de sorumluluk isteyen ve önemli yanları bulunmaktadır. Bu güzel hayata başlamadan önce seçimlerimizi iyi yapmak ve bu konuda kendi açımızdan her yönüne dikkat etmemiz gerekmektedir.

Üniversiteye adımınızı ilk atarken karşılaşacağınız en önemli problem barınma problemidir. Bu problemin çözülebilmesi adına pek çok fikir üretirsiniz çünkü barınma ihtiyacı için pek çok seçenek bulunmaktadır. Seçenekleri kendi açınızdan ve maddi açınızdan iyi belirlemeniz gerekmektedir. Çünkü bu seçeneklerden sonraki bir yılınızı çok iyi bir şekilde değerlendirmeniz gerekecektir. Bu seçeneklerden iki tanesi olan “Evde Kalmak Mı?” yoksa “Aparta Çıkmak Mı?” sorunsallığını sizler için açıklamaya ve size bu konuda bir fikir edindirmeye çalışacağız.

Üniversite hayatınıza daha yeni başlamışken ya da devam ediyorsanız ve başka bir şehirde okuyorsanız her sene barınma probleminizin olacağı kesindir. Bu barınma problemini eve çıkarak da çözümleyebilirsiniz ya da aparta çıkarak da çözümleyebilirsiniz. Yalnız bu iki seçenekten birisine karar verirken dikkat etmekte büyük yarar olduğunu bilmekteyiz.

Evde kalmak birçok öğrenci arkadaşımızın arzuladığı bir durumdur. Fakat eve çıkmak demek yeni bir sorumluluk ve yeni bir hayat anlamını taşımaktadır. Ev ortamı her öğrenci için güzel gelebilir. Fakat bunu sorumluluklarınızın farkına varabiliyor ve bunu göze alabiliyorsanız tercih edin diyebiliriz. Çünkü eve çıkmak artık kendi ailenizin yanında yaşıyor gibi olmayacaktır. Apartlarda ise bu durum daha göreceli olup bazı konulardaki seçeneklerden kaynaklı olarak daha avantajlı durmaktadır.

Eve çıkmak sorumluluk isteyen bir iş, çünkü artık evin tüm faturaları giderleri size ve ev arkadaşlarınıza ait olacaktır. Bu konudaki en büyük tavsiyemiz üniversite hayatınızın ikinci senesinde eve çıkmanız yönünde olur. Eğer güvendiğiniz bir arkadaşınız ve bundan eminseniz tabi ki eve çıkmanız sizin için güzel olacaktır. Bununla birlikte yemeği artık kendiniz pişireceksiniz bunu unutmayın. Bu gibi durumun yanı sıra yemekhane hizmeti sağlayan ve evde kalmak konusunda daha ucuz olan apartlarda alternatifinizde muhakkak bulunsun.

YGS Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı, pek çok insanın yeni bir eğitim öğretim hayatına girmesi için gereken önemli bir sınavdır. Sınava ilk kez girecek olan öğrenciler için bu sınavı ilk başta yabancı karşılamaları elbette ki doğal bir durum olacaktır. Bu konuyla ilgili bilinmesi gereken ve dikkat çekilmesi gereken noktaları sizler için bu yazıda derledik.

  • Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı, üniversite sınavlarının ilk aşaması olup bu aşamada LYS girebilmek için 180 puan barajını geçmek gerekmektedir.
  • Her ders alanından hepsi 40 soru olmak üzere toplam 160 soru vardır. Bu sınav soru sayısına eş değer olarak 160 dakika süre verilmiştir. Yani her soru başına toplam 1 dakikanız bulunmaktadır. Türkçe, Temel Matematik, Fen Bilgisi ve Sosyal Bilgiler olarak 4 ayrı kategori bulunmaktadır ve her birinin soru sayısı 40 adettir. Bununla birlikte Din Kültürü soruları da yer almaktadır.
  • YGS için sınav puanlandırmaları ayrı ayrı yapılmaktadır ve bir de genel bir puan değerlendirmesi bulunmaktadır. Genel ve diğer puan değerlendirmeler kategorileri de YGS -1, YGS 2, YGS 3, YGS 4, YGS 5 ve YGS 6 olarak yapılmıştır. YGS -1 ve YGS -2 sayısal alanı, YGS -3 ve YGS -4 sayısal puan türünü, YGS -5 ve YGS -6 ise eşit ağırlık puan türlerini temsil eder. Bu kategorilerin herhangi birinden veya birden fazlasından 180 puan barajını geçerseniz LYS ye girme hakkı kazanmış olursunuz.
  • YGS puanlarına bir de AOBP(Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı) eklenir. Bu puan eklemeleri ise YGS den sonra, yani öğrenci okulundan mezun olduktan sonra yapılır. Bu yüzden LYS hem zaman ve hem de AOBP durumundan kaynaklı olarak daha geç yapılmaktadır. Buna göre de meslek lisesi öğrencileri LYS ye girmeseler bile okuldan mezun olmalarını beklemektedirler ve tercihler de AOBP eklenerek puanları güncellenmiş olur. Yani, ilk açıklandığında aldığınız YGS puanı, sizin ham puanınızdır.
  • Puanların açıklaması ve yorumlanması şu şekilde yapılır: 150 puan altı; sınavsız geçiş hakkı yok ise hiçbir yere tercih yapamaz. 150 – 179 arası ise açık öğretim fakültelerinin kontenjansız 2 ve 4 senelik bölümlerine girebilir. Yetenek sınavı ile alan okul bölümlerine girebilir anlamını taşımaktadır.

Devlet Öğrenim Kredisi Hangi Durumlarda Kesilmektedir?

Üniversiteye başlayacak ya da başlayan öğrenci arkadaşlarımızın merak sorularından biridir; devlet öğrenim kredisi hangi durumlarda kesilir konusu. Öğrencilik hayatımızın çok önemli bir yerinde olan ve bize büyük bir maddi destek kaynağı olan bu devlet öğrenim kredisi her zaman bize ilaç gibi gelmiştir. Bu kredi sayesinde pek çok kez harçlığımız olmuş, hayatımız kurtulmuştur. Bu öğrenim kredisinin eğitim hayatımız devam ederken bir gün aniden kesilmesi de en büyük korkumuzdur. Bu korkuyu sizlere açıklamak, anlatmak ve gerekli önlemleri almanız için gerekli bilgileri bu yazımızda siz değerli öğrencilerle paylaşmak istiyoruz.

Devlet öğrenim kredisi, Kredi Yurtları Kurumu tarafından sonradan ödenmek üzere yıllık belirli bir miktar artışla verilen bir öğrenim maddi destek parasıdır. Bu maddi destek sayesinde öğrencilerin maddi harcama konusunda devletin verdiği önemli bir destek projesidir ve bu proje yıllardan beri uygulanmakta, pek çok öğrenci bu destek projesinden faydalanmaktadır. Biz öğrencilerin en büyük yardım kaynağı olan bu destek bazı durumlarda kesilebilmektedir. Bu kesintinin olmaması adına dikkat etmeniz gerekmektedir.

Devlet öğrenim kredisi, okuldan ayrılma, okulu dondurma, çıkarılma ve süresiz olarak uzaklaştırılma durumlarında kesilmektedir. Herhangi bir disiplin suçu işlemeniz durumunda alacağınız çıkarılma veya süresiz uzaklaştırma cezası, öğrenim kredinizin bitmesine ve geri ödemesinin alınmaya başlanması durumu demektir. Yükseköğrenimden vazgeçerseniz, kayıt dondurma, kayıt iptali veya izin alma gibi durumlarda yükseköğrenim krediniz aynı şekilde iptal olacak ve ödenmesi geri alınacaktır. Öğretim kurumunun kapatılması durumunda ise devlet öğrenim krediniz kesilecek fakat bunun sizden bir geri ödemesi olmayacaktır. Bu geri ödemenin olmaması adına Kredi ve Yurtlar Kurumu’na resmi olarak bir mağduriyet dilekçesi hazırlamanız ve bunun geçerli bir nedenini belirtmeniz gerekmektedir. Örnek olarak siyasal bir mevzuat yüzünden okulunuz kapatılırsa bununla ilgili olarak mağduriyetinizi açıkça dilekçe de belirtmeniz gerekecektir. Sağlık sorunları yüzünden okuyamamanız durumda da öğrenim krediniz kesilecektir fakat bununla ilgili belirtilen dilekçe ve sağlık raporu ile ödeme sizden geri alınmayacaktır. Eğer bursu alırken ve öğrenim hayatınız devam ederken adli bir hüküm giyer ve hapse girerseniz, öğrenim krediniz kesilir ve bununla birlikte Kredi ve Yurtlar kurumu tarafından da idari para cezası alma ihtimaliniz bulunmaktadır.