İstanbul Kültür Üniversitesi

1997 yılında kurulmuş olan bir vakıf üniversitesidir İstanbul Kültür Üniversitesi. Özellikle de Şirinevler’deki kampüsün fiziki şartları ne yazık ki üniversite havasını taşıyamasa da ulaşım imkanının iyi olduğu bir güzergahta.

Üniversite hakkında her kafadan bir ses çıkmakta. Mezunlara baktığınızda kimisi son derece memnun, kimisi ise lise çakması diyor. Bu yüzden de ne desek bilemedik desek yeri.

En güzel artısı ise rektörü vakıf’in yılın bilim kadını ödülünü kazanması. Bu başarı illa ki eğitime de yansımış olmalı.

Üniversite Sosyal Sorumluluk Projeleriyle öğrencilere artı kazandırmayı amaçlamış ve sorumluluk bilinçlerini kuvvetlendirmeyi hedeflemektedir bu projelerle.

En iyisi, üniversitemizi orada eğitim görmüş olan Ekşi Sözlük yazarı “a darkness coming’in” kaleminden tanıyalım.

“Ben naçizane bu bataklığa düşmüş birisi olarak yorumlarımı buraya sıralıyorum, sorularınız için sözlükten mesaj atabilir, sosyal medya ağlarından bana ulaşabilirsiniz.
Okulda 40 kişilik sınıflarda 80 kişi eğitim alınıyor önce bunu söyleyeyim. Fiziksel yapı o kadar kötü ki ufacık sınıflar her sene artan öğrenci sayısına karşı koyamıyor.
İddialı şekilde söylüyorum ki, bu okulda hukuk, inşaat mühendisliği veya mimarlık haricinde bölüm okunmaz. Bu konuda ciddiyim yalnızca bu üç bölümde okursanız tatmin olursunuz gerisi hüsran. Bunu saydığım bu bölümlerin akademik kadrosuna bakarak bile anlayabilirsiniz.
Pişmanlık – bu okulda sosyal bilimler ve eğitim bilimleri okumak. sosyal alandaki tüm bölümler(psikoloji, matematik, ingiliz dili veyahut eğitim fakültesinden pdr, ingilizce öğretmenliği falan) çok büyük pişmanlıktır. iyi akademisyen sayısı az, öğrenciye ilgi sevgi yok, verilen eğitim kitap okuma dersleri yada slayt gösterme dersleri harici pek bir şey bulamazsınız.
Bir bölüm düşünün ki derslerin hepsi slayttan gösterme yada kitaptan okuma şeklinde olsun, direkt bilgi akışı olan koskaca bölümde beş (rakamla 5) ders olmasın. sonra bu bölümden mezun olan kişiler sosyal bilimci olsun, araştırmacı olsun ne bileyim psikolog olsun. sonra bi’ de bu kötülediğimiz bölümlerin hocalarının yanına burunlarının kalkıklığından varılamasın.
iibf fakültesi genel olarak idare eder üstü hocalardan oluşsa da öğrenci kitlesi dersleri çekilmez kılıyor. 50-60 kişilik sınıflardan 10 kişi falan derse gelir, hocaların motivasyonu düşer ve dolayısıyla eğitim kalitesi düşer.
Yoksa örneğin işletme fakültesinin hocalarına bakınız internetten, tatmin edici isimler bulabilirsiniz.
Ben şimdi yukarıdaki yoruma istinaden sosyal yaşantısından da bahsedeyim. Okul zaten Yenibosna mevkiisinde çevresinde en yakın takılabilecek yerler Bakırköyde onun haricinde gidilebilecek taksim, kadıköy, beşiktaş gibi yerler 1-1,5 saat arası mesafede, okulda bahar şenliği bile olmadı bu sene. mezuniyetini de kendi oditoryumunda yaptı, bahsettiğim oditoryumda yıl içerisinde (yüksek ücretli) caz konserleri, fazıl say konseri falan oluyor bu da zaten okulun yaptığı en azından okul içerisinde olan sosyal faaliyet.
Onun haricinde okulda sosyal bir faaliyet yok. okulun en aktif kulübü gezi kulübü o da zaten her okulda var klasik aynı şeyleri yapıyorlar. onun haricinde aktif bir sosyal kulüp yok denilebilir.
Açıkcası bu okulda öğrenci olmak çok kötü bir duygu, okula 1 lira para veriyor olsam kafama sıkardım. Ama bu yazdıklarıma bakıp daha kötü olan vakıf üniversitelerini de yazmayın. para verecekseniz gidin bilgi’de, koç’ta, en kötü Bahçe şehir, Yeditepe’de falan okuyun.
Son tavsiye, hukuk, inşaat veya mimarlık değilse hedefiniz tercihiniz burası olmasın.”

İstanbul Kültür Üniversitesi hakkında en çarpıcı ve detaylı bilgiyi paylaştık. Elçiye zeval olmaz demişler. Hadi kolay gelsin. J

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi

T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında, Türkiye’de sadece sağlık bilimleri alanına odaklanan ilk vakıf üniversitesi olarak kurulmuştur.

Üniversite, 2010-2011 eğitim öğretim döneminde ilk akademik yılına başlamıştır.

İsmini Osmanlı padişahı Abdülmecit‘in annesi Bezmialem Valide Sultan‘dan alır. 2010 yılında “Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi” olan adı “Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi”nin kurulmasıyla değişmiş ve 24 Ekim 2010 tarihinde üniversiteye devredilerek Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi adıyla hizmet vermeye başlamıştır.

Üniversitede eğitim dili %70 Türkçe, %30 İngilizcedir.

Deneyimli öğretim kadrosu, güçlü teknolojik altyapısı, modern derslik ve laboratuvarları, zengin kütüphanesi mevcuttur. Teorik bilgilerin pratik uygulamarla birleştiği eğitim olanakları sunması elbette avantajdır.

Birçok tıp fakültesine kafa tutacak donanıma ve tekniğe sahip bir okuldur. Rektörünün “başka okullar gibi 100 kişiyi bir amfiye doldurup ders anlatarak 4 yıl sonra mezun etmiyoruz.” sözüne katılmamak elde değil.

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nde öğrenciler, üniversiteye giriş aşamasında aldıkları puanlara göre %100, %50 ve %25 burslu olarak okumaya hak kazanmaktadır. Bunun dışında da ilk tercih indirimi, peşin ödeme indirimi, kardeş indirimi, öğretim elemanı indirimi, spor bursu bulunmaktadır.

Türkiye’nin ilk tematik Sağlık Üniversitesi

Kendi alanında en başarılı Akademisyenler

8 Öğrenciye 1 Öğretim Üyesi

Yeşillikler içinde tarihi dokusuyla kampüs ortamı

Kaliteli Yabancı Dil eğitimi

Tüm fakülte, bölüm ve program mezunlarına geniş iş imkânları

En ileri sağlık teknolojilerine sahip, günlük 7.000’e yakın poliklinik hizmeti veren, Türkiye’de ve dünyada ilk kez uygulanan tedavi yönetimlerine imza atan Üniversite Hastanesi olma özellikleriyle göz dolduran üniversite eğitim açısından oldukça başarılı duruyor.

İstanbul’un Fatih semti vatan caddesinde bulunan üniversiteye ulaşım sıkıntısı İstanbul’un malum trafik sıkıntısıyla orantılıdır. Barınma imkanları açısından ise, üniversite çevresinde pek çok yurt bulunmakta ve öğrencilerin hizmetine sunulmaktadır.

Maltepe Üniversitesi

Çam ormanları içinde öğrencilerine tertemiz bir hava sunan Maltepe Üniversitesi 1997’den beri eğitim veriyor.

Ne yazık ki tüm kurumlarda olduğu gibi işin reklam kısmı mükemmel ancak mezun ve öğrenciler tarafından paylaşılan bilgiler acı gerçekleri çıkarıyor ortaya.

Varan 1: Yerleşkede kafe ve restoranların olduğu ve yurtlara servis yapıldığı bilgisine öğrenciler ne kafe ne de başka bir şey yok diyerek tepki veriyor. Tabi öğrenciler biraz abartmayı sever hadi bunu ciddiye almayalım diyorum.

Varan 2: Ulaşım sorunu olmadığı bilgisine ise otobüs çilesi bitmek bilmiyor diye cevap veriyor öğrenciler. Ayakta üst üste ulaşım ne yazık ki pek çok üniversitenin çilesi. Ancak özellikle de yağışlı havalarda öğrencilerin fazlasıyla mağdur olduğu, otobüsten inip binalara gelene kadar zaten yeterince ıslandıkları ve özellikle de hafta sonu sınavlarında otobüs bulamama problemlerinin fazlasıyla yaşandığını söylüyorlar.

Varan 3: Üniversite bilgisinde iki senede bir zam yapıldığı bilgisine karşılık her sene zam yapıldığı iyice ticarethane mantığının gözetildiği ve yaz okulu için öğrencilerin bırakıldığı gibi yorumlar mevcut.

Bu çelişkilere karşın üniversite Avrupa Komisyonu tarafından AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) ve Diploma Eki Etiketleri ile ödüllendirilmiştir.

Maltepe Üniversitesi uluslararası bir üniversite olduğunu ise UA, TASSA, İMHE Üyelikleri, 75 üniversite ile imzalanan ERASMUS Değişim Programları göstermeye çalışmaktadır.

Aynı zamanda Maltepe Üniversitesi Türk kültürüne bağlılık yemini etmiş ve bunu da mezuniyet kokteylinde pilav, döner ve ayran vererek ispatlamıştır. J

Üniversite hakkında daha iyi bilgi sahibi olmak için gelin Ekşi Sözlükten “parola58” isimli kullanıcının yazdıklarına kulak verelim.

“Bi sürü para alıyolar, bi gün geçince faiz işletsin diye taksitleri zorunlu banka hesabına yatırtıyolar ama karşılığında kırtasiyesel bir geri dönüş olmuyor.
Kollu sandalyede ders işliyoruz, masa yok! iki tane kitap açmak gerektiğinde birini kollu sandalyenin koluna, diğerini kucağımıza açıyoruz. Rektör yardımcısı dersimize giriyor, bunu şikayet ettiğimizde geveliyor. Lan internet çağındayız, ben şuraya laptopumu açıp, derste konuştuğumuz şeylerden örnekler (haber,rapor vs.) vermek istiyorum dedim, apıştı kaldı kadıncağız.
Yönetimsel bokluklarından biri de okulun lokasyonunu benimseyememiş yöneticileri. sanırsam bu arkadaşlar sahil kenarında oturuyolar ve alıklar. Sahil tarafında sulu kar yağarsa o rakımda, o yükseklikte kar gövdeyi götürür hesap edemiyorlar! o yüzden öğrencilerin sınava girmek için kar altında yarım saat yürümelerini normal karşılıyorlar. o yüzden aynı sınava 3 ayrı seansta öğrenciler giriyor, aynı sorular da sorulunca ilk girenlere olan oluyor. Bu esnekliği kullanan bi abimiz var, önümüzdeki dönem onu kendime rol model alıcam. Adam görevim var dedi, sınavların nerdeyse hepsine gelmedi (ki görevi vardı, olayı ben abartıyorum). bizden soruları aldı, bizden iki üç hafta sonra girdi aynı sınavlara, sonuç ba ortalama oldu. Sistemin açığını kullanan bu abimize saygılarımı sunuyorum, benim gözümde en sağlam anarşisttir bölümde.
Kayıt yenileme döneminde ders seçimi falan derken her okulun sistemi kitlenir. bu memleketin normalleşen abukluklarından biridir ama okulun santrali telefon açmaz mı lan?! kendini dış dünyaya kapatan santral nerde görülmüş?
Para verilecek okul değil, üzerine para vermesi gereken bir okul. özeller zaten boktan, o kadar para bayılacaksanız beşiktaş-taksim taraflarında eski dersane binası olan okullara bayılın. ortamlarda insan yaşayan yerde okuyom dersiniz, ben 19h’ye bindiğim zaman okula yaklaştıkça geriliyorum zombi neyin saldıracak diye. Parola 58 “

Eh ne demişler en iyi yaşayan bilir, yaşayandan dinledik ve biz kenara çekiliyoruz. Artık karar sizin J

Avrasya Üniversitesi

Trabzon’un ve Doğu Karadeniz bölgesinin ilk vakıf üniversitesi olan Avrasya Üniversitesi Eğitim, Kültür ve Sosyal Hizmet Vakfı tarafından Trabzon’un Yomra ilçesinde kurulmuştur.

2011-2012 Eğitim-Öğretim yılında eğitime başlayan üniversite Trabzon Merkez ve havaalanına beş dakika uzaklıktadır.

Okul için yurt imkanları mevcut olup, yurtların deniz manzaralı olması lüks değildir haliyle. Hani Karadeniz’de deniz manzarasının olmaması ancak dağ başında mümkündür çünkü. J

Yeni yapılanmasının belkide verdiği bir dezavantajla henüz sistemini oturtmakta zorlandığı görülmektedir. Misal olarak istifa etmiş olan bir öğretim görevlisinin okula yaptığı eleştiriler gösterilebilir tabi ki. Bir de işin komik tarafı YÖK’e araştırma görevlisi ilanı verip, sonrasında sınav yapıp kazanan adaya 8 ay boyunca ha haftaya, ha dönem başı atamanızı yapacağız diyerek kandıran ve en sonunda bizim ihtiyacımız yoktu ki, neden bu ilanı verdik acep diye sorup biz vazgeçtik diyebilen bir üniversite. Kadro planlamasını bile beceremeyen bir üniversite nasıl olacak da eğitime açılan bir kapı olacak? bu üniversitemsi yapılaşma nasıl olacak da bilim üretecek? diye soruların sorulması da gayet yerinde sanırız.

Üniversite daha çok o bölgenin tercih edeceği bir okul olarak kalacak gibi görünüyor. Para verip de niye Trabzon’a geleyim diye kendi kendine soran pek çok öğrencinin varlığına şahidiz. Tabi bu sadece kişisel görüş.

Öğrenci milletine yaranılmadığının son örneğini Avrasya Üniversitesinde görmekteyiz. Bazı üniversitelerde güvenlikten yakınılırken burada tam tersi bir durum. Güvenliğin olmaması ve her isteyenin kapıdan rahatça girdiği eleştirisi yapılmakta. Yok yok, yaranılmıyor bu öğrenci milletine vallahi. J

Elbette gidip görmeden e içine girip eğitime başlamadan nasıl olduğunu anlamanız imkansız. Ekşi sözlükten “Kandaz” isimli kullanıcının sözleriyle bitiriyoruz.

“”bu üniversitede eğitim almayı, çalışmayı ya da bir şekilde sözüm ona bu üniversitenin çatısı altına girmeyi düşünen herkese 3 nasihatim var;

1.sakın!
2.sakın!
3.sakın! “”

Beykent Üniversitesi

Beykent Üniversitesi, Adem Çelik – Beykent Eğitim Vakfı tarafından 1997 yılında kurulmuş bir vakıf üniversitesidir. 1997-1998 akademik yılında eğitim-öğretime başlamıştır.

Beykent Üniversitesi kontenjanın 80%’i burslardan oluşmaktadır. Beykent Üniversitesi’nin 25%, 50% ve tam burslu programlarına yerleştirilen öğrencilerine sağlanan burslar karşılıksız olup, başarı durumuna bakılmaksızın öğrenim hayatı boyunca devam eder. Ayrıca LYS’de alanında başarılı olan, sıralamaya giren öğrencilere yönelik bursları da bulunmaktadır.

Beykent Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi ve Beylikdüzü Yerleşkesi Konukevleri öğrencilerin hizmetine sunulmuş durumda.

Kayıt dönemlerinde ne yazık ki genelde tüm üniversitelerimizin en büyük sorumsuzluğu olan öğrenci işlerinin telefona bakmaması geleneği burada da mevcut. O telefonu arayana kadar ölün daha iyi. Çünkü zaten sinirden ölmeniz an meselesi.

Üniversite ilgili en dehşet iddia ise, ekşi sözlükte okulla ilgili olumsuzlukları yansıtan öğrencilerden bazısına “yorum yapmaya devam edersen bursunu keseriz” tehdidi.

Tek ders yüzünden mezun olamayıp iki dönem uzatan öğrencilerin şikayetleri ise ayyuka çıkmış durumda. Sorumsuzlukları yetkililerin birbiri üzerine atıp baştan savmaları ise cabası.

2000’li yıllardan 2015’e kadar geçen süreçte üniversitede hiçbir olumlu gelişme olmadığı ve hala o zamanki sıkıntıların devam ettiği yazılıyor.

Sonuç olarak dünya kadar para verip de bu kadar çile çekmeye değer mi düşünmek gerekir.

Ve son yorum ekşi sözlük yazarı “bak ne diycem şimdi” den geliyor.

”Keşke hakkında olumlu birkaç şey yazabileceğim anılar bıraksaydı. Yedi sene bu üniversitede öğretim elemanı olarak çalıştım -akademisyen diyemiyorum eleman diyorum-, hiçbir şey öğrenmedim diyemem çok şey öğrendim. Biri omuzlarımdan tutmuş ve beni yedi sene boyunca hiç uyutmamacasına sarmış gibi hissediyorum. Bir defa tüm birikimimi, hayat enerjimi sildi süpürdü. Kendi isteğimle bu sene ayrıldım. Neresini yazayım, neresini anlatayım bilmiyorum. Eğer hem öğrenci hem de akademisyen olarak kendinizi değersiz, yararsız, itibarsız, haysiyetsiz olarak hissetmek istiyorsanız tam yeri olduğu düşüncesindeyim. Bilmem özetleyebildim mi?

not: Soru sorulmasın, gerçekten hiç uğraşamam. Aha yukarıda yazdım, bu kadar.”

Taktir sizden gençler. J

Karatay Üniversitesi

2009 yılında Konya Ticaret Odası’nın Eğitim ve Sağlık vakfı tarafından kurulmuş olan Karatay Üniversitesinin ilk yüze giren öğrencilere 6 bin TL verdiği haberini paylaşarak önce güzel haberden başlayalım istiyoruz.

Üniversitenin tanıtım kataloğunda yazdığına göre, Uluslararası standartlara göre düzenlenen eğitim sistemi ve AKTS’nin (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) sağladığı avantajlar ile öğrenciler, dünyanın çeşitli üniversitelerinde eğitim ve öğretim hayatlarına devam edebilmektelermiş. Erasmus Üniversite Beyannamesi almaya hak kazanan üniversite ERASMUS Programları çerçevesinde öğrencilerine AB üyesi ülkelerin anlaşmalı üniversitelerinde eğitim alma fırsatı sunmaktaymış. Üniversitede, tam burslu, % 50 burslu ve % 25 burslu kontenjanlar bulunuyor.

Yine katalogda yayınlanan resimlere göre oldukça havalı bir bina girişi mevcut ama rivayetlere göre o hava içeriden girer girmez sönüyor ve saat on iki olunca kül kedisine dönüşen Sindirella misali acı gerçekler başlıyormuş.

Yine fotoğraflarda amfiler ve bahçesi ile göz kamaştırıyor. Birazda canlı şahitlerinden dinleyelim diye üniversitenin Facebook sayfasını ziyaret ettiğimizde ise sayfadan çıt çıkmadığını, tek bir yorumun bile olmamasını görünce ilk kez başımıza gelen bu olay karşısında biz de sessizce sayfadan ayrılmak zorunda kaldık.

Biz de o halde Ekşi Sözlük yazarı “kadavra var dediler geldik”e söz hakkı vermek istiyoruz:

“çok açık olarak söylemek gerekirse asla ve kat’a tercih edilmemesi gereken okuldur. sebeplerini de açıklayayım
1)şehrin en boktan yerine kurulmuştur. çingene mahallesine. arabayla giderken kırmızı ışıkta durunca arabanın yanına elinde kocaman bir çivi olan cingen piçi gelir para ver yoksa çizerim der.

2)okul çevresinde hiçbirşey yoktur. köy sanki aqne bir aktivite ne bir lokanta cafe yok hiçbirşey.

3)içi ufaktır. ortalıkta öğrenci dahi göremezsiniz.

4)yeni kurulmuştur yapımı devam eden binaları vardır. Şantiyeden farksızdır.

5)belki de en can alıcısı budur akp zihniyeti vardır okulda. Müzik kulübüne tek kuruş yardım edilmemiştir kulüp kapanmıştır. Bahar şenlikleri diye bir şey yoktur.

Ne yazık ki yine diğer yazarlarımıza kulak verdiğimizde puan sıkıntılarının yaşandığını 1 puanla bile öğrencilerin kalabildiğini, yemek çeşitlerinin az olduğunu, yabancı dil eğitiminin yetersiz olduğunu ve öğrenci işlerinin biraz ilgisiz olduğunu öğrendik.

Duyup gördüklerimizi paylaşması bizden, gidip okuması sizden. O kadar bilgi paylaştık, gidip okumazsanız arabanızı çizeriz ha. J

Atılım Üniversitesi

Ankara İncek Köyü Yakınlarında kurulmuş olan üniversitenin kent merkezine uzaklığı 20 km’dir. Ulaşım hizmetleri EGO Otobüsleri, dolmuşlar ve öğrenciler için özel semt servisleri ve ring servisleri ile sağlanmaktadır.

5 adet kafeterya ve 1 adet kantini bulunmaktadır. Kendisini okulda değil de beş çayında hisseden turist öğrenciler için Cafe Rezene, lezzetli tatlı ve tuzlu pastalar, gözlemeler, sandviç ve tost çeşitleri, çay, kahve ve taze meyve suyu seçenekleri sunmaktadır.

Kuşkonmaz Restoran ise, göl manzarası ve şık atmosferi eşliğinde Türk ve dünya mutfaklarının eşsiz lezzetlerini alakart menü ve kaliteli servis ile sunmaktaymış ki göl denilen manzara olmasa daha iyi sanki.

Kadriye Zaim Kütüphanesinde bulunan farklı ve hoş dekorasyonu ile Books & Bites Cafe’de ise sıcak ve soğuk içecek çeşitleri, özel yapım kahveler, salatalar, sandviçler ve birbirinden leziz tatlı çeşitleri sunulmaktadır.

Spor faaliyetleri oldukça yoğun olan üniversitenin bu alanda gerçekten güzel başarılar kazandığını hatırlatmakta fayda var. Atıcılık, badminton, basketbol, bowling, buz hokeyi, dans, eskrim, futsal, futbol, hentbol, amerikan futbolu, salon okçuluk, masa tenisi, tenis, voleybol, yüzme, kürek gibi pek çok spor dalında güzel başarılarını taktir ediyoruz elbette.

Bunca güzel reklamdan sonra gelelim eksilere; ne yazık ki okulun yurt imkanı yoktur. Servis ücretleri biraz fahiş olup kayıt esnasında mecburi gibi gösterilerek öğrencilerin yönlendirildiği söyleniyor. Mecburi servis tamamen efsanedir buradan hatırlatalım.

Dersten geçmek için 60 puan almanız gerekli bu nota dd verilmesi farklı yorumlara mı yoksa eğitim kalitesine mi yorulmalı orayı size bırakıyoruz. Okuldan mezun olabilmek için de yine ortalama şartı mevcut. Pek eşine nadir rastlanan üniversitede bu uygulama baba parasıyla okur diplomamı alır gelirim düşüncesinde olan öğrenciler için büyük bir sıkıntıdır. Yaz okuluna kaldıysanız farklı bir yere gidemezsiniz, bu da yine okulun koymuş olduğu ilginç uygulamalardan biri. Zaten her ders açılmıyor ve sadece iki ders alabiliyorsunuz. Sanırım üniversite öğrencilerini çok seviyor ve onlardan ayrılmak istemiyor kolay kolay. J

Bütünlemeler sınavlardan iki üç gün önce açıklanıp, bütünlemelerin iki günde yapılması ise yine öğrenciler için ciddi sıkıntı veren bir durum.

Dersler için iki vize bir final uygulaması bulunuyor ve derse devam zorunluluğu mevcut, dersten kaçan bedelini öder.

Ekşi sözlükten “benfica” isimli kullanıcının şu sözleriyle bitirmek istiyoruz.

“ kısacası bu okula girmek kolay ama mezun olup diplomayı almak hem zor, hem maddi manevi gereğinden fazla meşakatli… “”

Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi

Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi, Hamdullah Emin Paşa ve Haremi Hatice Tahire Hanım Vakfı tarafından 2011 yılında Antalya’nın Alanya ilçesinde kurulmuş bir vakıf üniversitesidir. Üniversitenin amacı; yabancı dil bilen, yaratıcı, donanımlı ve yeniliklere açık, konusunda uzman bireyler yetiştirmekmiş.

Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden gelen genç ve dinamik öğretim kadrosu

-%100 İngilizce lisans eğitimi

-Trimester eğitim modeli (üçüncü dönemde zorunlu üç ay staj ve uygulama dersleri)

-Uluslararası eğitim ortaklıkları

-Erasmus ve benzeri öğrenci değişim programları

-Birden fazla yabancı dil öğrenme fırsatı

-Zengin e-kütüphane

İmkanlarıyla öğrencileri kendine çekmeye çalışan üniversite zaten turizmin merkezinde olmasının avantajıyla yabancı dil konusunda amacına ulaşması muhtemel gibi görünüyor. Hakkında pek fazla yoruma rastlayamadığımız üniversitenin öğrenci durumu, eğitim seviyesi nasıl ne yazık ki hiçbir bilgiye ulaşamadık, gittiğinizde göreceksiniz artık, ak mı kara mı? Evet : )

En azından eğitim seviyesi iyi değilse bile, dediğimiz gibi yabancı dil öğrenmiş ve uzun süreli bir tatile çıkmış gibi düşünürsünüz kendinizi. Sonuçta üniversite mezunu olacaksınız nasılsa. Zarar yok yani. Ama bir de şunu düşünmek gerekiyor eğitim-öğretim dili % 100 İngilizce olduğu için zaten baştan bir alt yapınızın olması lazım bu okulda okuyabilmek için. O kadar yıl kalacaksınız onca turistin arasında, e bi zahmet kendinizi geliştirir ve iyice ilerletirsiniz seviyesini sanırız.

AHEP Üniversitesi Alanya’nın kardeş şehirleriyle ve Alanya’da vatandaşları yaşayan ülkelerde bulunan üniversitelerle imzalayacağı protokollerle uluslararası lisans öğrencisi ve akademisyen değişim ve işbirliği programları ile Yüksek Lisans-Doktora Programları başlatıp, ayrıca ERASMUS ve benzeri uluslararası programları da yine hayata geçiriyormuş. Rusya’yı da görmeden dönmeyeceksiniz hadi gözünüz aydın. Gelirken matruşka getirmeyi unutmayın bari. Efenim? : )

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU)

1998 yılında Bahçeşehir-Uğur Eğitim Vakfı tarafından açılmış bir vakıf üniversitesidir. İlk olarak İstanbul‘un Bahçeşehir semtinde kurulan üniversite, 2006-2007 akademik yılında tüm fakülteleriyleBeşiktaş ilçesine taşınmıştır.

Diğer kampüsleri ise, Beşiktaş Kampüsü, Galata Kampüsü, Göztepe Kampüsü, Şişli Kampüsü, BAU Berlin, BAU Silikon Vadisi, BAU Hong Kong, BAU Köln, BAU Batum, CES Toronto. Sırf bu kampüslerin varlığı bile iyi bir itibar meydana getirmek için yeterli görünüyor.

Üniversiteye ulaşım ise oldukça kolay. İstanbul’un kalbinde yer alan Beşiktaş ve Galata kampüsleri arasında kendi tekneleri ile öğrenci ve akademisyenlere ücretsiz ulaşım imkanı sağlanıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve Republika Academic Aparts işbirliği olanBAU & Republika Ortaköy’, Ortaköy’ün en merkezi yerinde BAU öğrencilerine hem yurt hem de sosyal aktivite merkezi olarak kullanabileceği bir yaşam alanı sunuyor.

Öğrencilerin hobileriyle ilgilenebileceği, spor yapabileceği ve sınavlarına konsantrasyonu bozulmadan hazırlanabileceği bir alan olarak tasarlanan yaşam merkezi; hobi odası, ücretsiz internet, otopark, 7/24 güvenlik, revir, çamaşırhane, havuz gibi öğrencilerin tüm ihtiyaçlarına yönelik imkanları bulunuyor.

Bahçeşehir Üniversitesi, öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için modern yurtlara sahiptir. Öğrenci evleri, ana kampüse ve hazırlık okuluna yakın mesafelerdedir. Yurt ve barınma ihtiyacı olan her öğrenciye bire bir yardımcı olunmaktadır. Yurtları Beşiktaş, Osmanbey, Şişli-1- ve Şişli -2-‘de yer almaktadır.

Üniversite ile ilgili fiyaskolara gelecek olursak; coop sisteminden bahsetmeden geçmeyelim. Bilinmiş firmaların elemanlarının gelip ders verdiği sistem hani. Sonra da buralarda staj yapma imkanı buluyorsunuz. Sistem kısaca böyle. Ancak bu sistemle ders seçen öğrencilerin yorumlarına göre 14 hafta süren derslere ya yarı yarına geliyor görevliler ya da iki üç hafta gelip gerisine okul hocaları gelebildiği gibi boş da geçebiliyor ders. Aslında oldukça faydalı olan bu sistemin yolunda işlememesi üzücü.

Özel üniversite mantığı ne yazık ki kantine yansımış durumda, öğrencilerin fiyatlardan şikayetinden midir yoksa daha karlı bir yer kurulacak bilinmez, yemekhanesi kapatılmış durumda şuan. Ama kahve müptelaları için yine Starbucks yerini almış durumda. Ekmek yok, kahve verelim. J

Bahçeşehir Üniversitesinin en güzel tarafı ise öğrencilerin kaynaşmış olması, yani burslu ile paralı okuyan öğrencilerin gayet iyi dostluk kurabildikleri, dizilerdeki gibi entrikaların olmadığı bir yer.

Eğitim aksaklıkları ne yazık ki burada da zaman zaman görülebilmekte. Üniversiteyle ilgili olumsuz bir durum ise, toplu işten çıkarma geleneği. Toplu halde 42 kişiyi birden çıkarmak ve bunu yaz dönemlerinde adet haline getirmek akılları karıştırır nitelikte.

Ama siz ne de olsa öğrencisiniz, paşa paşa paranızı yatırın, derslerinize çalışın. Reklamı iyi olup icraatı yetersiz olan durumlara da sabredin. Birkaç seneye mezunsunuz, hadi gözünüz aydın.

Çağ Üniversitesi

Adana Mersin karayolu üzerinde Adana’ya yakınlığı Mersin’den çok olan üniversitemiz “bir taşla iki kuş vururum, madem yakın hafta sonları da Adana’ya gider gezerim” diyen gezme tutkunları için ideal. Tam koordinatları vermek gerekirse Adana’ya 19 km, Mersine ise 38 km, Tarsus’un Yenice beldesindedir üniversitemiz.

Ne yazık ki merkezden uzak olan tüm kampüsler gibi Çağ Üniversitesinde de ulaşım sorun olabilmekte. Özellikle de sınav dönemlerinde biraz daha özverili olmak ve vaktinden erken gelmek zorundasınız.

Sanırım bu haber içinizi pek açmayacak ama devam zorunluluğu vardır üniversitemizde, eh “Eğitim şart” ne de olsa. Dersten yırtarım, kaçarım göçerim diyorsanız, devamsızlık sınırını dikkate almanız lazım.

Üniversitemiz Akdeniz bölgesinin ilk özel üniversitesidir ve 1997 tarihinde kurulmuştur. Pek fazla bölümü olmadığı için küçük bir kampüsü var ama sıcak ve samimi bir ortam kurmak için ideal.

Yine pek çok kulüp ile sosyal faaliyetlerde bulunmak isteyen öğrenciler için seçeneğin bol olduğu bir üniversite.

Hani Allah korusun diyeceğim ama olurda hasta felan olursanız üniversitemiz sağlık hizmetiyle hemen imdadınıza koşuyor. Tabi siz yine de sağlığınıza dikkat edin ve olurda sınavlardan beklediğiniz notları alamazsanız nasılsa ambülans var, doktor var, ilaç var bayılayım demeyin. Ha sıcaktan bayılırsanız o başka işte, iklim olarak haliyle ortam haddinden fazla sıcak olacak çünkü.

Ve üniversitemiz için son bilgiler; kampüs alanı civarları genelde boş tarlalar olduğu için kampüsten ayrılma şansınız pek fazla olmayacak bu yüzden kampüs içerisinde iyi vakit geçirmek zorundasınız, bunun içinde spor salonları ve kafeteryalar var elbette. Ve işte asıl bomba; acıktığınız zamanlarda Burger King’de soluk alabilirsiniz ve keyif yapmayı planladığınızda Starbucks’da kahve keyfi yaşayacaksınız. Daha ne olsun J